SEYFİ ÇELİKKAYA
(YOZGAT)- Yozgat’ta önce don sonrasında da yaşanılan kuraklık, üzüm bağları ve meyve ağaçlarına ciddi oranda zarar verdi. Bağ yetiştiriciliği ve ıslahı konusunda uzman olan Prof. Dr. Emine Sema Çetin, “Bu bölge gibi kurak bir ekolojide bizim bağ tesis ederken mutlaka anaçların kurağa dayanıklı olmasına dikkat etmemiz gerekiyor” dedi.
Ekonomisi tarımsal üretime bağlı olan Yozgat’ta bu yıl birçok tarım ürünü soğuk, sıcak, dolu, kuraklık gibi nedenlerden zarar gördü. Son yağışların neden olduğu sel, ekili alanlara ciddi zarar verdi. Soğuk havanın ardından hava sıcaklıklarının artması, sonrasında da kapalı bir hava durumunun yaşanması beraberinde ürünlerde hastalıklara neden oldu, zararlıların popülasyonu arttı. Havanın sürekli değişkenlik göstermesinden meyve bahçeleri ve üzüm bağları da olumsuz etkilendi.
Yozgat’ın Bahçecik köyünden Seyit Yolcu, "Üzüm bağlarımızdaki sorun soğuk. Soğuk bu hale getirdi. İlacını zaten ilacını, gübresini verdik, budamasını yaptık, kükürdünü verdik ama kurudu. Tekrardan bu şekil yeşeriyor. Cevizler de aynı. Tamamen meyveler döküldü. Orada komple kayısılar yerde. Önce soğuk vurdu, sonradan da güneşi görünce dökülmeye başladı. Kuraklıktan dolayı dökülmeye başladı" dedi.
"Mevcut bağlara baktığımızda hepsi yaşlı, verimden düşmüş bağlar"
Bağ yetiştiriciliği ve ıslahı konusunda uzman olan Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçelikleri Bölümünden Prof. Dr. Emine Sema Çetin, bölgede bulunan üzüm bağlarında görülen olumsuzlukların tek kaynağının kuraklık olmadığını, bağların çok yaşlı olmaları nedeniyle veriminin de düşük olduğunu bildirdi. Çetin, şöyle konuştu:
"Bölgemiz aslında çok eskiden ciddi anlamda bağcılığın yapıldığı bir bölge. Çok yakınımızda olan Hattuşa'daki kazılarda, kazılarla elde edilmiş materyallere baktığımız zaman burada ciddi bir bağcılık kültürü olduğunu görüyoruz. Üreticilerimize sorduğumuzda; iyi miktarda ürün aldıklarını söylerler ama aslında biz bağcılıkta bir dekardan yaklaşık iki tonun altına düşmemesi gerektiğini söyleriz. 300- 400 kilo alan üreticimiz dahi iyi bir ürün aldığını söyler. Ne yazık ki bu ortalamanın çok çok altındadır. Yozgat'ın şu anda en büyük sorunu bağların yaşlı olması, verimden düşmüş olması."
"Anaçların kuraklığa dayanıklı olması gerekir"
Yozgat’ında yer aldığı İç Anadolu bölgesinin en fazla yağışı mayıs ayında alıp, ardından da kurak bir dönemin yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Çetin, “Bizim bağcılıkta en büyük problemimiz filoksera adında bir zararlıdır. Bu tüm dünya bağlarına bulaşmış durumdadır. Bunun tek çözümü, Amerikan asma anaçları üzerine aşılı fidanları kullanmaktır. Yerli bağlarımız, Vitis vinifera türü bu bölgelerin kendi türüdür, bu bölgeye adapte olmuş bir türdür. Dolayısıyla bu bölge gibi kurak bir ekolojide bizim bağ tesis ederken mutlaka anaçların kurağa dayanıklı olmasına dikkat etmemiz gerekiyor çünkü Yozgat bölgesi, İç Anadolu Bölgesi en fazla yağışı mayıs ayında alıyor ve arkasından kurak bir dönem geliyor. Bölgemizdeki bağlar verimden düşmüş bağlar. Dolayısıyla en ufak bir problemi ciddi anlamda hissedeceğimiz bağlar. Tolere edemiyor, artık yaşlandığı için bu bağlar. O yüzden biz üreticilerimizi yeni bağ tesis edecek üreticilerimizi mutlaka aşılı fidanlarla bağ tesis etmesini tavsiye ediyoruz” dedi.