Descartes’e atfedilen bir söz var; yaptığınız iş ölçülebilir olsun, ölçülebilir değilse ölçülebilir hale getirin eğer onu da yapamıyorsanız o işi terkedin. Yine televizyonlarda ki reklâmlardan hatırlayacak olursak bir lastik firması reklâmında kontrol edemediğin güç güç değildir diye söylüyordu. İşte bunlar hep bize performans ve onun önemi hakkında bilgi vermektedir.
Globalleşme ile birlikte şirketler maliyetleri düşürmenin yollarını aramaya başladılar. Bunun için ilk akla gelen personel sayılarının azaltılması olmuştur. Personel sayısının azaltılması içinde şirketlere faydalı olanları belirleme ihtiyacı duyulmuştur. Şirketlere en faydalı çalışanların tespiti değişik şekillerde yapılabilirken bunun adil ve objektif olması için bir takım yöntemler geliştirilmiştir. Bu yol ve yöntemlerden en önemlisi performans değerlendirme yöntemidir. Bu yöntemde amaç kurum ya da şirketlerin çalışanlarından beklediklerini somut ölçülebilir bir şekle dönüştürmektir. Daha sonra bu somut verilere dayanılarak kişilerin dönemlik performansları ve verimlilikleri ölçülebilir. Bu ölçümler yapılırken kişilerle ilgili değerlendirmeler bir kişinin iki dudağı arasından çıkması yerine en az 5-6 kişinin ortak kanaatinin yansıması şeklinde olmaktadır. Performans değerlendirmeleri yapılırken bazı kurumlar bu değerlendirmeyi hedef bazlı yaparken bazırları ise yetkinlik bazlı yapmaktadır. Değerlendirme her ne şekilde yapılırsa yapılsın, değerlendirme sonuçları kişilerin performansları hakkında bilgi vermekte ve değişik dönemlerde performansının gelişip gelişmediğini göstermektedir.
Kişisel olarak ölçülen performanslar bir araya gelip bölüm performansını ve hepsinin toplamında ise kurumun performansını oluşturmaktadır. Böylelikle bir kurum kendi verimliliğinin analizini yapabilir. Önceleri performans değerlendirmesi sadece büyük şirket ve kurumlarda yapılırken şimdilerde daha küçük işyerleri de performans değerlendirmesi yapmakta ve kendilerine iyileşme ve gelişme reçeteleri hazırlamaktadır.
Performans değerlendirme yapılabilmesi için kurum ya da şirketin stratejik planlarının belirlenmiş olması, çalışanlardan ne istenildiğinin net olması gerekmektedir. Bu gün pek çok şirket geleceği planlamadığı için ilerde nerede olmak istediği konusunda bir öngörü de bulunamamaktadır. Bu öngörüsüzlük şirketlerin bu günü de kaybetmesine neden olmakta ve kaynaklarını verimsiz kullanmasına neden olmaktadır.