SEYFİ ÇELİKKAYA

(YOZGAT) - Yozgat’ta yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılama telaşına giren veliler; ilk, orta ve lise öğrencilerinin kullandığı çanta ve üniversite öğrencilerinin valiz, bavul fiyatlarının çok yüksek olması nedeniyle, eskileri tamir ettirmeyi tercih ediyor. Ayakkabı tamircisi Yaşar Kaymaz, “Okul faaliyetlerine başlandı, 500 liraya satılan çanta 2,5 milyon liraya çıktı, ilkokul çantası. Bu velinin gücü yetecek mi, 10 milyon maaşıyla bu adam alabilecek mi? Bir tane çocuğuna aldı, öbür çocuğu ne olacak” dedi.

Yozgat’ta alım gücü azalan vatandaşlar, çocuklarının daha önce kullandıkları okul çantalarının, valiz ve bavulların bozulan fermuarını, kırılan tekerleklerini tamir ettirip, yırtılan yerlerini diktirmek için ayakkabı tamircilerinin yolunu tutmaya başladı. Okulların açılmasına sayılı günler kala ayakkabı tamirinden çok çanta ve valiz tamiratına ağırlık verdiklerini belirten ayakkabı tamir ustaları, okul çanları ve valizlerin fiyatlarını çok pahalı olmalarına karşın kalitesinin de çok iyi olmadığını, maliyeti düşürmek için kalitesiz malzeme kullanıldığını ifade etti.

“Çantalar taşınmıyor, düzensiz de çanta yapılıyor”

Ayakkabı tamirciliğini 50 yıldır devam ettiren 67 yaşındaki Yaşar Kaymaz, çantaların kalitesiz olması nedeniyle öğrencilerin taşımak zorunda oldukları kitap ve defterlerin ağırlığını kaldıramadığını belirterek, şöyle konuştu:

“60 senedir yapıyorum, tam olarak 50 yıldır çalışıyorum. Düzensiz yapımlar var, hükümetimizin başındakine söyleyeceğim, demeyeyim diyorum da diyeceğim bu Milli Eğitim Bakanlığı'na. Konuları düşürsünler, beş ders beş kitap olurdu. 15 tane kitap veriyor, çocuklar bunun hamallığını çekiyor. Çantalar taşınmıyor, düzensiz de çanta yapılıyor. 15 tane defteri, 15 tane kitabı götürürse bu çocuk ne yapacak? Hamallık yapıyor. 

“500 liraya satılan çanta 2,5 milyon liraya çıktı, ilkokul çantası”

Okul malzemelerinin fiyatının çok yükseldiğine vurgu yapan Kaymaz, tek maaş alan, asgari ücretle geçinmek zorunda olan ailelerin çocuklarını okutabilmek için zorlandıklarını anlattı. Kaymaz, şunları söyledi:

“Okul faaliyetlerine başlandı, 500 liraya satılan çanta 2 bin 500 liraya çıktı. Bu velinin gücü yetecek mi, 10 milyon maaşıyla bu adam alabilecek mi? Bir tane çocuğuna aldı, öbür çocuğu ne olacak? Evin kirası olan ne yapacak? Maliyetler düşürüldü derken, maliyetleri düşürmek için kaliteli mal da yapmıyorlar, kalitesiz mal üretiyorlar, çocuklar okula gitmeden yırtılıyor. Herkes yenisini almaya çalışsa nasıl olacak?

Valizlerin tamiratlarını yapıyoruz biz. Biz yapmasak ne yapacaklar? Öğrenci üniversiteye gidecek, valiz alacak, bir valiz bugün elinde eskisi varsa tamir ettiriyor, 300-500 liraya yaptırıyor. Çıksın pazara, esnafa, dükkanlara bir baksın 2 bin 500 liradan, 2 bin liradan aşağı valiz yok. Bu ne yapacak? Çin malını getirdiler Türkiye yığdılar. Ben kar ediyorum, etmiyorum değil. Bozulanı yaparım, kazanırım ama yazık, millete de yazık. Denetim yapsınlar, düzgün mal ürettirsinler, kontrol ettirsinler. Çin malını sattırmasınlar, Türk malımızın ucuz, güzel yapılanlarımız var. Hiç olmazsa sağlam yapanlarımız var, bunları sattırsınlar, onlardan aldırsınlar, bilmiyorum artık.”

“Bu öğrencilerin vaziyetleri ne olacak?”

“Bu öğrencilerin vaziyetleri ne olacak” diye soran ayakkabı tamircisi Yaşar Kaymaz, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Yurtlar pahalı, yollar pahalı, dolmuşlar pahalı. Bu öğrenci nasıl yaşayacak? Benden artıracak, öbüründen artıracak, yaşayacak. Başka çaresi yok. Çantasında maliyet düşürecek, ayakkabısına maliyet düşürecek, düşük mal kullanmaya çalışacak, başka geçinemeyecek. Ne yapacak? Bir öğrencinin aylık masrafı 30 milyar. Baba alıyor 15 milyar. Ne yapacak bunu? Nasıl okuyacak bu çocuk? Nasıl okutabilecek? Hele Yozgat gibi bir yerde, kırsal bölgeyiz, geçimimiz olmayan bir şehir. Üçünün beşinin varsa beşinin onun yok, ne olacak bu? Bir maaşı bekleyecek. Asgari ücretlimiz daha çok Yozgat'ta. Gelir getirimimiz yok. Gelir dağılımımız düşük. Ne olacak bu? Bunlara kim sahip çıkacak, bilmiyorum. O Şimşek (Mehmet Şimşek) efendi, ancak ekonomi, ekonomi; nerede ekonomi? Ekonomik çöktü, çöktü. Bana anlatsın gelsin de. Ekonomiyi düzeltmiş, neresini düzeltmiş? Önce özel marketleri onları kaldırsın. Devletin yüzde sekiz aldığını yüzde bir almasın. Benden almasın, devlet onlardan da alsın. Onlardan vergi almıyor, benden vergi alıyor. Benden kestiğini ondan alsın, alabiliyorsa.”

 

Kaynak: anka