SEYFİ ÇELİKKAYA

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 9 yıl önce emekli olduktan sonra tarım ile uğraşmaya başlayan 54 yaşındaki Arif Tüysüz, deneme amacıyla geçen yıl toprakla buluşturduğu safran soğanlarından bu yıl ürün almaya başladı. Tüysüz, henüz ürünü satabilmek için alıcı bulamadığını belirterek, çiftçinin en önemli sorununun ürettiği ürüne pazar bulamamak olduğunu söyledi.

Yozgat Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü’nün de desteği ile Sorgun ilçesi Cihanşarlı köyünde 5 dekar alanda denemek amacıyla safran ekimi yapan Arif Tüysüz, hasada başladı. Sabahın erken saatlerinde çiçek açan safranları elleriyle tek tek özenle topladığını aktaran Tüysüz, Safran bitkisinin karlı olmakla birlikte çok meşakkatli olduğunun da altını çizdi. Bu yıl hasada başlayan çiftçiyi ekili alanda ziyaret eden Yozgat Tarım ve Orman İl Müdürlüğü teknik personeli ve İlçe Müdürü Yusuf Canpolat, üretici Tüysüz’den bilgi aldı.

"BİR DE SAFRAN DENEYELİM DEDİK, SAFRAN DA EKTİK"

Emekli banka müdürü Tüysüz, geçen yıl ürün alamadığı Safran bitkisinden bu yıl ürün almaya başladığını, bu yıl dördüncü hasat olduğunu aktardı. Tüysüz şöyle konuştu:

"Son dokuz yıldır tarımla uğraşıyorum. Farklı ürünleri ekme gayretindeyim. Memleketimizde neler yetişebilir, neler yetiştirebiliriz, sadece nohut, mercimek dışında neler ekilebilir onun çabasındayız. Çörek otuyla başladık. Bunun yanında siyah nohut ektik. Kuru bezelye muhabbetimiz oldu. Yerli mercimekler ekiyoruz. Bir de safran deneyelim dedik, safran da ektik. Gerçi biraz meşakkatli ama yapacak bir şey yok. Memleketimizde o da oldu. Yani toprağa ne verseniz çıkıyor. Çıkmaz diye bir şey yok. Yeter ki azimli olun, istekli olun, çaba gösterin, emeğinizin karşılığını alıyorsunuz. Burası beş dekara yakın bir alan. Etrafını da çevreledik, çünkü burada hayvanlar filan, insanlar bilmiyor neyin ne olduğunu, onun için kapattık. Hatta oraya bir sulama yeri de yaptık. Yan tarafta çeşmemiz var. Seneye inşallah sulamayla beraber daha da verimi arttırmayı düşünüyoruz. Bu çok yıllık, dört yıllık, bu ikinci senesi, geçen sene fazla çıkmadı. İlk sene olduğu için yağmur yağışı yağmadı daha doğrusu. Yağmurlar geç geldiği için böyle numunelik diyeyim, 50-100 tane filan civarında çıktı, bu sene iyi. Bu dördüncü toplayışımız, yani günübirlik topluyoruz, bereketi de iyi ama dediğim gibi tekrar toplamak, içinden ayırmak, etmek o biraz zahmetli bir iş."

"ÇİFTÇİNİN SIKINTISI ÜRETTİĞİ ŞEYİ SATABİLMEK"

Çiftçinin üretim yaptığını ancak ürettiği ürününü değerinde satamadığını aktaran Tüysüz, şunları söyledi:

“Kilo fiyatı, internet araştırmalarına göre 6 yüz bine kadar çıktığı gözüküyor. Çeşitleri de var. Sonra alıcısını bulacağız, yapacak başka bir şey yok. Çiftçinin sıkıntısı ürettiği şeyi satabilmek, yani alıcısını bulabilmek, yoksa üretmek basit, uygun kişilere uygun alıcıları bulabilmek" dedi. Beş dekarlık araziye 80 bin adet safran soğan diktiğini aktaran Tüysüz, "Normalde Safranbolu'da yetiştiği söylenebilir ama artık Sorgun’da safran da oldu.

Boya sanayinde kullanılabiliyor. Bir gramı, bin litre suyu boyayabiliyor. Yemeklerde kullanılabiliyor. İlaç sanayinde kullanılabiliyor. Kimya sanayinde kullanabiliyor. Kullanım alanı çok. Biraz çatlak olduğumuzu söylüyorlar. Herkes şaşırıyor, hiç kimse görmemiş. Görmediği bir şey için de yorum yapamıyor. Bu nedir, neyin nesidir hesabı yapıyorlar. İnsanımız bilmediği şey hakkında zaten yorumu fazla yaptığı için ama her memlekette bir deli lazım hesabı. Deneyecek birileri lazım. O denemesin, bu denemesin kim yapacak hesabı. Onları da biz yapıyoruz. İnşallah öncü oluruz milletimize."

 

Kaynak: anka