(ANKARA) – Son günlerde yaşanan orman yangınlarını değerlendiren Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, ''Tüm süreçleri içine kapsayan bütünleşik bir orman yangınları yönetim sistemine ihtiyacımız var" dedi.
Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, orman yangınlarına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, yangın öncesi alınması gereken önlemlere ilişkin görüşlerini açıkladı, Özkara, yangınların çıkma nedenlerine de değindi.
Orman yangınlarına müdahale için farklı bir organizasyon yapısı ve mevzuata ihtiyaç olduğunu belirten Özkara, şunları söyledi:
"2021 yılında çıkan mega orman yangınlarında olduğu gibi son büyük yangınlar da göstermiştir ki büyük orman yangınlarının yönetimi, farklı bir organizasyon yapısına ve mevzuata gereksinim oluşmaktadır. Ormanların yönetimi ve orman yangınlarının söndürülmesi Orman Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğundadır. Kurum, 180 yılı aşan bir geçmişe ve yangın yönetiminde bugünden yarına elde edilemeyecek çok derin bir tecrübeye sahiptir. Bu nedenle orman yangınlarının söndürülmesiyle ilgili plarak bir yetki devri, zaman zaman kamuoyunda tartışıldığının aksine, asla söz konusu olamayacak bir durumdur. Öte yandan, yangınların yerleşim yerlerine doğru ilerlemesi veya ulaşması durumunda yangın yönetiminin kimde olacağı, nasıl ve kimler tarafından söndürüleceği gibi hususların açık şekilde ortaya konulduğu, tüm hiyerarşik sistemin ayrıntılarıyla belirlendiği bir mevzuat düzenlemesine ivedi bir şekilde gereksinim vardır ve geç kalınmıştır."
"Eğitimsizlik yüzünden yangına müdahalede ekipler birbirini engelledi"
Yangın öncesi yapılacak önlemler ve çalışmaların yangını söndürme sürecinde çok etkili olduğunu belirten Özkara, 2018 yılında kapatılan Buca Eğitim Merkezi'ne ve devamında 2021 yılında çıkan orman yangınlarına değindi:
"Buca'da eğitim merkezimiz vardır. 2018 yılında bu çok kıymetli eğitim merkezi kapatıldı, 2021 yılında da büyük yangın çıktı. Bir alana arazöz, ekstovatör, dozer, greyder, bütün o araçların 16 farklı etapta, eğimli arazi, dere yatağı, yolun virajının keskin olduğu yerler bunların hepsini kullanabilecek özel eğitimden geçmiş insanlar buralarda kendilerini her yıl test ediyorlar. Doğal olarak böyle bir olayla karşılaştıklarında yangın anında oradaki tecrübelerinden hareketle, arazözü ya da greyderini ya da dozerini doğru kullanarak yangına müdahaleyi sağlıyordu. Halbuki öyle bir noktaya geldi ki bu eğitimsizlik yüzünden birbirlerini engellemeye başladılar, hareket alanlarını daraltmaya başladılar. Tahliye sistemini gerçekleştiremediler."
Özkara, bütünleşik bir orman yangınları yönetim sistemine gereksinim olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Orman yangınları yönetimi, yangına neden olan koşulların ortadan kaldırılmasından yangına dirençli orman kurmaya; yer ekip ve araçlarının güçlendirilmesinden hava araçlarının etkin kullanılmasına; liyakatli yöneticilerden yer değiştirme uygulamalarının doğru yapılmasına, yangın sonrası üretim ve pazarlamadan ekolojik temelli bir onarım gerçekleştirmeye kadar çok sayıda bileşenden meydana gelen kapsamlı bir süreçtir. Yangınların insan hayatını ve yerleşimleri etkilemeye başlamasıyla birlikte bu süreç daha da kompleks bir durum almıştır. Ortaya çıkan bu koşullar ekolojik, biyolojik, sosyo-ekonomik ve kültürel tüm süreçleri içine alan bütünleşik bir orman yangınları yönetim sistemine gereksinim olduğunu göstermektedir."
"Yüzde 99 oranında insan kaynaklı çıkan yangınlar sonucu, binlerce hektar orman tahrip oluyor"
Son günlerde çıkan orman yangınlarının insan kaynaklı olduğunu kaydeden Özkara, Bakanlığın, OGM'nin, elektrik dağıtım şirketlerinin ve yurttaşların eşit sorumluluğu olduğunu söyledi. Özkara, şöyle devam etti:
"Ülkemizde yüzde 99 oranında insan kaynaklı çıkan yangınlar sonucunda, binlerce hektar orman alanı tahrip olmaktadır. Son günlerde çıkan yangınlar büyük oranda, enerji nakil hatlarından, piknik ateşinden, anızdan, semaver ateşinden çıkmakla birlikte esas olarak insan kaynaklıdır. Ormanlara girişlerin yasaklanmasına, yetkililer ve medya kuruluşları tarafından 'Aman dikkat edelim, orman içi ve bitişiğinde ateş yakmayalım' denilmesine karşın bu yangınların önüne ne yazık ki geçilememiştir. Bu da bize orman yangınları farkındalığı yüksek bir toplum oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu, yangınları söndürme ve belki de daha da önemlisi, yangın öncesinde alınması gereken önlemler konusunda daha fazla çalışma yapmamız gerektiğini göstermektedir.
Nedeni bilinmeyen bir durumla baş etmek ve ona neden olan faktörleri ortadan kaldırmak güçtür. Yangınlara neden olan faktörleri bilmek ve bunlara karşı önlem almak yangınla mücadelenin en önemli unsurlarındandır. Bu kapsamda kriminal inceleme başta olmak üzere yangın nedenlerinin belirlenmesine yönelik hassasiyet gösterilmesi ve gerekiyorsa mevzuatta düzenlemeler yapılması önemlidir."