(TBMM)- Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay ile ilgili kararını görüşmek kavgalı geçen Genel Kurul görüşmelerine beşinci aranın verilmesiyle Meclis Başkanvekilleri toplantı yaptı. Toplantının ardından, Bekir Bozdağ yerine Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş Genel Kurul'a başkanlık yaptı. Saadet Partisi grubu adına Grup Başkanvekili Bülent Kaya konuştu. Kaya, "Kararın gerekçesini inanarak savunmak başka bir şey öyle karar verilmesi gerektiği için sizi buraya tıkan irade öyle istediği için ceza verip o cezaya gerekçe uydurmak başka bir şeydir" dedi.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Genel Kurul'daki olağanüstü toplantının konusu olan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için verilen genel görüşme önergesinin öngörüşmesine geçildiğini söyledi. Kurtulmuş siyasi parti gruplarına 20 dakika, önergedeki ilk imza sahibine ise 10 dakika söz verdi. İlk konuşmayı Saadet Partisi grubu adına Grup Başkanvekili Bülent Kaya yaptı. Kaya, şunları söyledi:
"Meclis Başkanımız Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılmasını dikkate alarak kesinleşmiş hükmü Genel Kurul'da okumadı. Hatta kesinleşmiş hükme rağmen Can Atalay'ın Meclis'teki özlük haklarını verdi, danışmanlarına oda tahsis etti. Sayın Meclis Başkanı bu tutumuyla hukukta güvenilir olmanın bir tezahürünü ortaya koymuş oldu.
Anayasa Mahkemesi karar verdi Yargıtay 3. Ceza Dairesi buraya talimat gönderdi. Kesinleşmiş şerhini Yargıtay yazmaz, ilk derece mahkemesi yazar. Yani bizim Meclis Başkanı'ndan beklentimiz şuydu: Anayasa Mahkemesi kararını bir bekletici mesele olarak ortaya koydunuz kesinleşmiş mahkeme kararını Anayasa Mahkemesi kararına kadar beklettiniz, Anayasa Mahkemesi karar verdi, değişen ne oldu da siz Anayasa Mahkemesi kararını beklerken okutmadığınız bir hükmü ortada bir Anayasa Mahkemesi kararının varlığına rağmen okutma ihtiyacı hissettiniz.
Hukuki kararla, karar vermek başka bir şey karara gerekçe uydurmak başka bir şeydir. Kararın gerekçesini inanarak savunmak başka bir şey öyle karar verilmesi gerektiği için sizi buraya tıkan irade öyle istediği için ceza verip o cezaya gerekçe uydurmak başka bir şeydir."