Edirne'de Büyükdoğanca-Kılıçköy yolunda kaza: 4 yaralı Edirne'de Büyükdoğanca-Kılıçköy yolunda kaza: 4 yaralı

(ANKARA) - Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay kararını görüşmek için toplanan TBMM Genel Kurulu'nda genel görüşme önergesinin ön görüşmeleri partilerin grup konuşmaları ile devam etti. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, AYM Kararı ile 2014 yılında tahliye edilerek MHP Milletvekilliği yapılan Engin Alan örneği verdi. Günaydın, "O gün Devlet Bahçeli konuşmasında şunu söylüyor; 'iyi ki Anayasa Mahkemesi vardır, iyi ki vicdanını satmayan hakimler görev başındadır. Başbakan Erdoğan henüz tahliyeleri sindirebilmiş değildir'. Şimdi soruyorum Sayın Bahçeli; o Anayasa Mahkemesi ile bu Anayasa Mahkemesi arasında ne fark var? Hangi anayasal düzlem değişti? Sadece isimler değişti bir de sizin iktidara yakınlığınız değişti" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda genel görüşme önergesinin öngörüşmelerinde CHP Grubu adına Grup Başkavekili Gökhan Günaydın konuştu. Günaydın konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bugün hiç uygun olmayan şiddet görüntüleri ile karşı karşıya kaldık. Eğer bu durumu bir yada birkaç milletvekilinin tavrına bağlarsak çok büyük eksiklik yapmış oluruz. İki şeye bağlamamız lazım. Birincisi; 22 yıldır süren AKP iktidarının ülkeyi getirdiği anti demokratik düzen ve onun yansımaları, iki; bu Meclis'in 15 ay önce seçilmiş bir milletvekilinin hala Meclis'e gelemiyor olması. 600 milletvekilinden birisi seçildiği halde 15 aydır bu Meclis'te değil. Geçmişte Anayasa Mahkemesi'ni bu kararlarından dolayı alkışlayanlar şimdi 'Anayasa Mahkemesi kapatılmalıdır' diyor. Şu an yaşadığımız bir demokrasi krizidir. 

"Erdoğan'ın memurunu gerekirse Erdoğan'ı yargılamak üzere atadınız"

Bir; AYM sizin deyiminizle 'milli ve yerli olma sıfatını kaybetmiş' bir yüksek yargı organı mıdır? Terör örgütlerinin savunucusu noktasına düşmüş müdür? AYM'ye tanınan bireysel başvuru hakkı sonrası verilen hak ihlali kararlarının doğuracağı sonuçlar nedir? İki; AYM'nin Meclis kararlarını denetleme yetkisi var mıdır yok mudur? Üç; erkler ayrılığı ilkesi yasamaya, yürütme, yargıya nasıl yansıyor ve Gazi Meclis bunun altında kaldı mı kalmadı mı? Darbeci anayasa diye her gün itham ettiğiniz bu anayasayı 2010'da ve 2017'de iki kere siz değiştirdiniz. Soruyorum; bu anayasa hala demokratik olmayan hükümler içeriyorsa bunca anayasa değişikliği yapmış bir iktidar olarak herhangi bir utanç duyuyor musunuz? 

Anayasa Mahkemesi 15 üyededen oluşuyor. Bunların 12'sini cumhurbaşkanı, 3'ünü de Meclis seçiyor. An itibarıyla görev yapan 15 AYM üyesini kim seçmiş? Recep Tayyip Erdoğan seçip atamış. İki tanesini Abdullah Gül seçip atamış, 3'ünü de Meclis çoğunluğuyla siz seçmişsiniz. Abdullah Gül'ü kendinizden sayıp saymamanız sizin sorununuz. Siz bu kavganın hangi kararında yer alıyorsunuz buna karar verin. Siz AYM'ye en son yediği yemeğin faturasını saklayan Cumhurbaşkanı İdari İşler Başkanını atadınız. Yani Erdoğan'ın memurunu gerekirse Erdoğan'ı yargılamak üzere atadınız. 

"Bu iki milletvekili geldi burada milletvekilliklerini yapmaya devam ettiler"

Acaba aynı hukuk düzeni içerisinde bu Meclis'te görev yapan başka milletvekili arkadaşlarımızın başına benzer konular geldi mi? Arkadaşlarımızın ikisi burada; Enis Berberoğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu. Engin Alan ise şimdi burada yok. Bu üç arkadaşımızın üçü de hapishane gördüler. Dosyalarında farklılıklar var ama şimdi benzerlikleri söyleyeceğim. AYM mahkumiyet kararı verdi sonra Yargıtay bu mahkumiyet kararını onadı. Mustafa Şentop ilk derece mahkemesi ve Yargıtay kararı onaması sonrasında bunları burada okuttu.Sonra bu iki arkadaşımızın avukatları AYM'ye başvurdular, hak ihlali kararı aldılar. Bu karar ilk derece mahkemesine döndü. İlk derece mahkemesi durdurdu, dosyayı Adalet Bakanlığına gönderdi. Adalet Bakanlığı Meclis'e gönderdi. Ve mahkumiyet kararını okutan Mustafa Şentop bu kez de Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda ilk derece mahkemesinin yargılamayı durdurma, tahliye etme kararını Meclis'te ikinci kez okuttu. Ve bu iki milletvekili geldi burada milletvekilliklerini yapmaya devam ettiler. 

Engin Alan 2010 yılında Balyoz davasından tutuklandı. 2011'de MHP'den İstanbul Milletvekili adayı gösterildi ve seçildi. 2012 yılında 18 yıl ilk derece mahkemesinden ceza aldı. 2013 tarihinde Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu kararı onadı. Bunun üzerine sanık avukatları 2013'te AYM'ye gittiler. Balyoz tutuklularının tamamı için adil yargılama hakkının ihlali gerekçesiyle yeniden yargılanmayı talep ettiler. Bunun üzerine AYM 2014 tarihinde hak ihlali kararı verdi ve ondan bir gün sonra tahliye etti. Yargılamayı durdurdu. Arada 6 gün var. Engin Alan Meclis'e geldi ve yeminini etti. O gün Devlet Bahçeli konuşmasında şunu söylüyor; 'iyi ki Anayasa Mahkemesi vardır, iyi ki vicadanını satmayan hakimler görev başındadır. Başbakan Erdoğan henüz tahliyeleri sindirebilmiş değildir'. Şimdi soruyorum sayın Bahçeli; o Anayasa Mahkemesi ile bu Anayasa Mahkemesi arasında ne fark var? Hangi anayasal düzlem değişti? Sadece isimler değişti bir de sizin iktidara yakınlığınız değişti." 

 

 

 

 

Kaynak: anka