(MANİSA)- Manisa'nın Soma ilçesinde AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Fernas Maden’de 6 işçinin sendikaya üye olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmasının ardından başlayan eylemler 10 gündür devam ediyor. Bağımsız Maden-İş Sendikası çağrısıyla toplanan madenci ailelerinin madenin önüne yürümesine izin verilmedi. Kurulan jandarma barikatı önünde açıklamalarda bulunan Bağımsız Maden-İş Sendikası Başkanı Gökay Çakır, "Madendeki müdürün egosunu tatmin etmek için işçilerin haklarını görmüyorlar, yolu kapatıyorlar. Bizi gözaltına alacaklar, alsınlar 24 saat buradayız. 48 saat buradayız, gerekirse bir ay buradayız. Bu işçi hakkının alıncaya kadar buradayız" dedi.
AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Fernas Maden’de 6 işçinin sendikaya üye olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmasının ardından, işçilerin sendikal hakları için başlattıkları eylem devam ediyor. Bugün Bağımsız Maden-İş Sendikası çağrısıyla toplanan madenci aileleri Fernas Madencilik önüne yürümek istedi. Ailelerin madenin önüne yürüyüşüne Manisa Valiliği'nin kararı gerekçe gösterilerek jandarma tarafından izin verilmedi.
Madene kilometrelerce uzakta kurulan jandarma barikatı önünde açıklamalarda bulunan Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır şunları söyledi:
"Fernas Madencilik şirketinden 6 arkadaşımızın çıkışının verilmesinin nedeni sendika üyeliği. Bu arkadaşlarımızın Anayasa'nın 51'inci maddesini kullandığı için Bağımsız Maden İş Sendikası'na üye olmuş arkadaşlar. Şu anda da 220 üyemiz var. 6 arkadaşımız işten atıldıktan sonra bütün arkadaşları da şunu söylediler; ‘Sendikal sebepten işten atılamaz. Biz bu kardeşlerimize destek çıkacağız' dediler. Şu anda da desteklerine devam ediyorlar. Bağımsız Maden İş Sendikası olarak 10 günden beri eylemdeyiz. 10 günde iki kere gözaltına alındım. Bir gün kaldım. Ondan sonra 70 kişi yine gözaltına alınmıştık. Geçenlerde de üç işçi ben ve bir örgütlenme uzmanımız üç iki gece iki gündüz nezarette kaldık. Pazar günü salındım, salınmamın sebebi de yasalara baktıklarında savcı da hakim de bir suç bulamadı. Suç teşkil eden bir şey olmadığını söylediler. Ama benim telefonuma engel oldular. Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanıyım ben. Benim o telefonumu da 5 bin işçinin telefon numarası var, istişare yaptığım telefon numaraları var. Benim şu anda yasal olmayan bir şekilde telefonumu elimden aldılar. Burada bir avuç arkadaş Bağımsız Maden-İş Sendikası'nı nasıl kapatırız diye çalışıyorlar. Ben şu an telefonum olmadığı için hiçbir işçiyle istişare yapamıyorum. Türkiye'nin dört bir yanında benim üyem var. Ama şu anda benim telefonum yok. Üç günde keyfi nezarette kaldım. Nezarette kalmakta sıkıntı yok. Ben Bağımsız Maden-İş Sendikası'nın Genel Başkanıyım. Sıkıntı yok. Benim genel başkanım 8 bin işçinin Soma'da tazminatını alacağım diye hayatından oldu. Trafik kazasında hayatını kaybetti. Ben de bu yüzden diyorum ki ki beni 3 günde yatırsalar, 5 senede yatırsalar, 3 ayda yatırsalar benim için nezarette yatmak, cezaevinde yatmak, işçi sınıf için mücadele etmek onurdur, gururdur.
"Biz susturmak için gözaltına alıyorlar, susmayacağız"
Türkiye'de 200 sendika var. 200 sendikanın bir tanesi işçi için eylem yaptığını söylesin. Ben 22 sene madende çalıştım. 5 seneden bu yana da bu sendikanın içindeyim. Ben hiçbir sendikanın işçinin yanında olduğunu görmedim. Bağımsız Maden-İş Sendikası'ndan hariç. Sendikalar sarı sendika olmuş. Bizim sarı sendika dediğimiz 301 kişinin katili oldular. Ermenek'te 42, Ermenek'te 18, İliç'te 9 kardeşimizi kaybettik. Bu kaybettiğimiz arkadaşlar hangi sendikaya üye olduğunu devletimiz, milletvekillerimiz, bakanlarımız bir baksınlar bakalım. Sendikacılık buysa bu sendikacılık değildir. Sendika dediğiniz şey işçinin hakkını savunması, yanında olması lazım. Biz bunun için nezaretten de korkmuyoruz, cezaevinden de korkmuyoruz. Biz susturmak için gözaltına alıyorlar, susmayacağız.
"Bugün bir işçi bir gün kendine 29 gün patrona çalışıyor"
Ben madene başladığımda bir işçi 10 gün kendine çalışıyor 20 gün patrona çalışıyordu. Bugün bir işçi bir gün kendine 29 gün patrona çalışıyor. Bunun neresi adalet? Neresi hak, hukuk? Aynı patronlar yerinde oturuyor, aynı müdürler yerinde duruyor. Aynı sendikacılar sendika başkanlığı yapıyor. Ama bu işçlerin her gün işten çıkarılıyor, kimse de sesini çıkarmıyor. Çünkü sendikacılarla patronlar hep birlikte oturduğu için. Biz birlik olamadığımız için bizi sömürüyorlar. Bizi ayrıştırıyorlar, bölüştürüyorlar ve bu şekilde yönetiyorlar. Biz kardeş olduğumuz zaman kazanacağız."
"İşçi hakkının alıncaya kadar buradayız"
Madenci ailelerinin Fernas Madencilik önüne yürümek istemesine izin verilmemesine ilişkin ise Çakır, "Devletimizin askeri yolu kapattı, bu yol kara yoludur. Orman yolu değildir, 5 tane köy var burada. Ama madendeki müdürün egosunu tatmin etmek için işçilerin haklarını görmüyorlar, yolu kapatıyorlar. Bizi gözaltına alacaklar, alsınlar 24 saat buradayız. 48 saat buradayız gerekirse bir ay buradayız. Bu işçi hakkının alıncaya kadar buradayız" dedi.