Haber: GAYE ŞEYMA CAN/ Kamera: ONUR DURSUN
(İSTANBUL)- İstanbul Güngören'de bir kahvehaneye düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden CHP üyesi Burak Kan'ın arkadaşları, Bakırköy Adliyesi önünde açıklama yaptı. CHP Güngören İlçe Başkanı Canan Yılmazcan "Yol arkadaşımız Burak'ı gündüz güpegündüz bir kahvehane çatışmasında, sokak çetelerinin çatışmasının arasında kalarak kaybettik. 2 yaşında bir çocuk babasız kaldı. Bir kadın eşsiz kaldı. Anne baba ve bir kız kardeş evlatlarını ve abilerini yitirdiler. Bizler gündüz gözünde dolaşamayacaksak, güvenliğimiz sağlanamayacaksa nasıl yaşayabiliriz? Instagram'ı veya başka yasakları uygulayacaklarına sokakların güvenliğini sağlaması gereken iktidar bambaşka şeylerle uğraşıyorlar" dedi.
İstanbul’un Güngören'de 30 Ağustos 2023 tarihinde bir kahvehaneye düzenlenen silahlı saldırıya karşılık verilmesiyle çatışma çıkmış, olayda CHP Güngören İlçe Kadın Kolları yöneticisi Burcu Kan’ın eşi ve parti üyesi Burak Kan’ın ile birlikte Servet Aytaş isimli bir kişi hayatını kaybederken 4 kişi de yaralanmıştı.
"Suçlular ceza alana kadar davanın takipçisiyiz"
Duruşma öncesi CHP Güngören İlçe Örgütü üyeleri Bakırköy Adliyesi önünde bir araya gelerek davanın peşini bırakmayacaklarını ve suçlular ceza alıncaya dek mücadeleye devam edeceklerini söyledi. CHP Güngören İlçe Başkanı Canan Yılmazcan, şunları söyledi:
"Yasaklarla uğraşacağınıza sokakları güvenli hale getirin"
"30 Ağustos günü yol arkadaşımız Burak'ı gündüz güpegündüz bir kahvehane çatışmasında, sokak çetelerinin çatışmasının arasında kalarak kaybettik. 2 yaşında bir çocuk babasız kaldı. Bir kadın eşsiz kaldı. Anne baba ve bir kız kardeş evlatlarını ve abilerini yitirdiler. Bizler gündüz gözünde dolaşamayacaksak, güvenliğimiz sağlanamayacaksa nasıl yaşayabiliriz? Instagram'ı veya başka yasakları uygulayacaklarına sokakların güvenliğini sağlaması gereken iktidar bambaşka şeylerle uğraşıyorlar. Bizler sokaklarda rahat dolaşmak istiyoruz. Dava sadece Burak'ın davası değil, hepimizin davası. Biz yol arkadaşımızı kaybettik. Ve bu davanın sonuna kadar mücadele vereceğiz. Suçlular cezasını bulana kadar dava. Peşini bırakmayacağız"
"Burak'ın tek hatası o gün oradan geçmekti"
Burak Kan'ın ailesinin avukatı Çağdaş Karaküçük ise şöyle konuştu:
"Bundan tam bir yıl önce evinden ekmek almak için çıkan iki yaşında bir çocuk babası Burak bir kahvehane baskını sırasında hunharca katledildi. Burak'ın tek hatası o gün oradan geçmekti. Bildiğiniz gibi daha bir hafta önce Sultangazi'de benzer bir olay meydana geldi. Bundan yaklaşık bir yıl önce yine bir alışveriş merkezinde insan yoğunluğunun çok yoğun olduğu bir yerde benzer bir olay meydana geldi. Burak'ı da Güngören'deki bir kahvehane baskınında kaybettik. Buradan iktidara seslenmek istiyorum. Sokakları güvenli hale getirene kadar Burak için adalet arayışımıza devam edeceğiz. Burak için adalet tecelli ettiğinde, suçlular yargılanıp gerekli cezayı aldığında eminiz ki sokaklar daha güvenli olacak. Türkiye'yi, İstanbul'u bir suçlu cenneti haline getirmemek için de var gücümüzle mücadele edeceğiz"
Olaya ilişkin davanın ilk duruşması da Bakırköy 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşmaya 5 tutuklu sanık, taraf avukatları ve müştekiler katıldı.
"Silahla oraya gitmemin bir sebebi yok, ben hep silahla dolaşırım"
Mahkemede ilk savunmasını yapan tutuklu müşteki sanık Berkay Denizci, "Olay günü firari sanık Yakup Yıldız beni aradı. Kahveye çağırdı, 'sen de gelir misin' dedi. Ben de 'tamam' dedim. Kahvehanenin alt sokağında benim eşimin ailesinin evi var, oraya gidecektim. Biz yolda buluştuk. Kahvehaneye giderken silah sesi geldi. O arada arabanın içinde olan kişi bizi görüp hareketlenince ben de ateş edecekler sandım, ateş ettim. Ben de vuruldum. Kim tarafından nasıl vurulduğumu bilmiyorum. O esnada arkamdan bir el daha ateş edildi. Oradan kaçarak eşimin ailesinin evine gittim. Kimin ateş ettiğini bilmiyorum. Olayın başında vuruldum. Silahla oraya gitmemin bir sebebi yok. Ben hep silahla geziyorum" dedi.
"Silah bana ait değil"
Tutuklu sanık Dursun Ulutaş, mahkemedeki savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Bahsedilen olay günü ben kendi aracımla korsan taksicilik yapıyordum. O gün de playstation kafeye gittik. Yakın çevrem korsan taksicilik yaptığımı bildiği için Yusuf Yıldız, 'Berkay'ın kayınvalidesinin mahalleye gidelim' dedi. Ordan Beylikdüzü'ne gidecektik. Yusuf, Oktay ve Özgür ile Berkay'ın kayınvalidesinin oraya doğru yola çıktık. Silah sesini duydum ama inşaat sesi sandım. Berkay'ın sekerek geçtiğini gördüm. Özgür Kılıç'ın tüfekle araca bindiğini görmedim. Özgür Kılıç arabadan hızlıca indi. Tüfekle ateş etti. Bahsedilen silah bana ait değil."
"Pompalıyla hedef almadan ateş ettim"
Tutuklu sanık Burak Özgürhan Kılıç mahkemedeki savunmasında şunları söyledi:
"İşten erken çıktım playstation salonuna gittik. Yusuf da vardı Oktay abiyle Dursun geldiler. 'Turlayalım' dedi. Oktay Yalçın, 'Berkay'ı alalım salona geri geliriz' dedi. Arabanın sol arka koltuğunda oturuyordum. Arabaya bindiğimde pompalı tüfek koltuğun altındaydı. Sokağa girdiğimizde silah seslerini duyduk. Berkay'ın sekerek kaçtığını gördüm. Aydın Aslan'ın elinde silah gördüm. Ben de pompalıyı alıp gittim. Bize doğru ateş ediyorlardı ben de pompalıyla hedef almadan ateş ettim. Berkay'la beraber sokağa girdim. 'İyi misin' dedim, kaynanasına doğru gitti ben de pompalıyı orada bırakıp kaçtım."
"Gittiğimde eşim kanlar içindeydi"
Çatışma sırasında yoldan geçerken yaşamını yitiren Burak Kan'ın eşi Burcu Kan da mahkemede, "Olaydan iki dakika sonra oradaydık. Silah seslerini duyunca eşimin ve babamın ve kardeşimin orada olduğunu bildiğim için gittim. Ben koşarken beyaz tişörtlü birinin, Berkay'ın kaynanasının sokağına birinin girdiğini gördüm. Gittiğimde eşim kanlar içinde yerdeydi. Berkayları Özgür'ü daha önce de duymuştum uyuşturucu, haraç, silah işleri vardı..."
Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesine karar vererek duruşmayı 22 Ekim 2024 tarihine erteledi.
İddianameden
Tutuklu sanıklar Burak Özgürhan Kılıç, Dursun Ulutaş, Berkay Denizci, firari sanıklar Yusuf Yıldız, Yakup Yıldız, Ekrem Kuşak, Metin Saldız, Serhat Türe, hakkında Burak Kan'a karşı "kasten öldürme" suçundan müebbet, müştekiler Furkan Gündüz, Erkan Bozkurt, Hüseyin Halis'e yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs suçundan ayrı ayrı 3'er kez 9 yıldan 15 yıla kadar, müşteki Ünzile Evsen'e karşı "silahla kasten yaralama" suçundan 1 buçuk yıldan 4 buçuk yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Tutuklu sanık Ahmet Gündüz hakkında müşteki sanık Berkay Denizci'ye yönelik, "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar, firari sanık Aydın Aslan hakkında maktul Servet Aytaş'a yönelik "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istendi. Ayrıca sanıklar Berkay Denizci, Ahmet Gündüz, Aydın Aslan hakkında "ruhsatsız ateşli silah bulundurmak" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılmaları talep edildi.