Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimliğine ilişkin yeni yönetmelik taslağı tartışma yarattı. Henüz yayımlanmadan sağlık meslek örgütlerine sızdığı iddia edilen taslak, “hekime ve hemşireye ödenecek ücretin aile hekimine kayıtlı kişilerin hasta olup, olmadığına; aile sağlığı merkezine gelip, gelmediğine göre hesaplanmasını” kapsaması nedeniyle büyük tepki topladı. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e konuşan TTB-AHEK Başkanı Emrah Kırımlı, “Sağlık Bakanlığı’yla görüştüğümüzde ‘Kronik hastalıkların takibi birinci basamakta yapılsın, hastane yükünü azaltalım, birinci basamağı güçlendireceğiz’ diye bir söylem vardı. Bunun üzerine bir yönetmelik üzerine çalıştıklarını biliyorduk. Bizim çok şikayet ettiğimiz kira meselelerini halledeceklerinine dair öylemleri vardı” dedi. Niyetlendikleri şeylerle uygulamaya geçirdikleri şeyler arasında bütünlük olmadığını kaydeden Kırımlı, “Yaptıkları şeyde kronik hastalıkların izlemlerini artırarak para vermek istiyorlar. Ama nüfusu da azaltarak bunu yapmak istiyorlar. Nüfusu azaltmak için bir pay payda oranı var. Doktor sayısı, hasta sayısı, ebe hemşire sayısının karşılık gelmesi lazım. Yine ‘ASM yapalım doktor sayısını artıralım, cazip hale getirelim, nüfus düşsün’ gibi bir şey yapmamışlar. Aile hekimlerine 4 bin nüfusa kadar ödeme yapılıyor. 4 bin üstü ödenmiyor. Şimdi onu böyle kademeli azaltma ve birimlerden nüfusları çekme gibi bir durum var. Ama ASM sayısında değişikliğe gitmiyorlar” ifadelerini kullandı.
‘GELMEYEN KİŞİDE ÜCRET YARIYA İNİYOR’
Kırımlı, “Nüfusun azaltılması, maaşın kesilmesi anlamına geliyor. 4 binden 3 bin 500’e düşürdüğünüz zaman yüzde 10’dan fazla kayıp anlamına geliyor. Onu da katsayılarla yükseltmeye çalışmışlar. ‘Daha çok hasta gelsin, parayı öyle veririm’ diyorlar. Böyle olunca da daha çok hasta bakılıyor. Kronik hastalık takibi; zaman alan, kişiye emek vermeniz gereken, takip etmeniz gereken bir şey. Yaptıkları şey daha çok hastalanma üzerinden ücretlendirme yapmak” açıklamısnda bulundu. Birinci basamağın ruhuna aykırı bir durum olduğunun altını çizen Kırımlı, “Son 6 ayda gelmeyen kişide ücreti yarıya indiriyor. Mesela benim bir hastam mart ayında köyüne gitti, ekimde geri gelecek. O köyüne gitti diye ben ona hizmet vermemiş gözükeceğim. Ama ben ona gitmeden 6 aylık tedavisini düzenleyip gönderebilirim” diye konuştu.
‘HABER VERMEDEN AİLE HEKİMİ DEĞİŞİKLİĞİ’
Kırımlı, şunları kaydetti:
“Açtıkları düşük nüfuslu yerler var. Hiç kimseye haber vermeden 500 kişiyi alıp, başka ASM’ye çekebilecekler. Bazı yerler 4 bin, bazı yerler 2 bin nüfuslu. 4 bin nüfuslu ASM’den alıp, 2 binliğe verecek. Ama o zaman da yıllardır gittiğiniz aile hekimine gitmeyeceksiniz. Yeni bir yere, belki size uzak bir yere gideceksiniz. Ne hastaya ne doktora soruyorlar. Kimsenin haberi yok. Bir sabah kalkıyorsunuz sizin bilginiz dışında aile hekiminiz değişmiş oluyor. 5 kişilik bir ailenin içinde 2 kişi ,aile hekimine hiç gelmiyordur. Aileyi de bölebilir öyle durumda.”
‘ÜCRET DÜŞECEK, İŞ ARTACAK’
Taslakta sözleşme yenilemeyi de performasa bağladıklarını kaydeden Kırımlı, “Hastamız hastaneye az giderse daha çok ücret verecekler. Biz o zaman kapalı çarşıdaki satıcılar gibi ‘Bana gel, bana gel’ mi yapacağız. Tavşana kaç, tazıya tut der gibi bir şey” dedi. Kırımlı, “Daha hızlı hasta bakarsanız daha çok para kazanacağınız bir yönetmelik var. Onu değiştirmemiş. Pozitif performans devam ediyor. Aşıdaki gibi sorumluluğu aile hekiminin sırtına atmışlar” ifadelerini kullandı. Kırımlı, “Siz organizasyonunuzu ‘çok hasta tekrar tekrar başvursuna’ kurunca çözülmüyor sorunlar. Ücret düşecek, iş artacak ve bizden bağımsız bir şekilde kağıt üstnde program yapılıyor. Hasta garantili hastanelerden hasta garantili ASM’lere döndük. Kişinin sağlıklı olması ASM’lerde ücret kesintisi nedeni. Halbuki koruyucu sağlığın amacı hastalandırmamak” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: CUMHURİYET
