MUSTAFA USTA

(SİNOP) - Sinop’ta esnaflık yapan Sinan Ergen, “2020 yılında Samsun’a 320 liraya gidip geliyordum. Şu anda 2024 yılında 900 liraya gidip geliyorum. Samsun 300 kilometrelik bir yol güzergahı. Önceden dinlenmeye, gezmeye ve kendimizi dinlendirmeye gidiyorduk. Artık gidemiyoruz. Bırakın gitmeyi, Sinop’un dışına bile çıkamıyoruz” dedi. 

Sinopta yurttaşlar, akaryakıta sürekli gelen zamlardan, bu zamların genel fiyatları etkilemesinden ve hayat pahalılılığından yakındı. Esnaflık yapan Sinan Ergen, şöyle konuştu:

“2020 yılında Samsun’a 320 liraya gidip geliyordum. Şu anda 2024 yılında aracımla 900 liraya gidip geliyorum. Samsun 300 kilometrelik bir yol güzergahı. Önceden dinlenmeye, gezmeye gidiyorduk, artık gidemiyoruz. Bırakın gitmeyi, Sinop’un dışına bile çıkamıyoruz. Şu şartlarda çok zor maalesef. Artık herkes bütçesini ve cebini düşünmek zorunda kalıyor. Ekonomik olarak artık her şey zor. Ben esnaflık yapıyorum. Artık insanlar pazarlık yapıp 20 liranın hesabını yapıyorlar. Ben ülkenin iyiye gittiğini düşünmüyorum. Ülkede bir an önce erken seçim olması gerektiğini düşünüyorum. Zaten yerel seçimlerde bu hükümete kimsenin güvenmediğini gördük. Sinop da bunu göstermiş oldu. Bence bu yerel seçimlerden öte genel seçimler ülkenin kaderini ve ekonomik şartlarını daha erken belirleyecek diye düşünüyorum. Geçen sene ile bu seneyi karşılaştırdığımızda ülkenin ekonomik şartları, yakıt pahalılığı, enflasyonun yüksek olmasından dolayı ve bunun yanında da otel fiyatlarının özellikle Sinop’ta pahalı oluşu turizm açısından her geçen sene ben kötüye gittiğini görüyorum. Ben, Sinop’un göbeğinde bir esnaf olarak kent merkezinden dışarı fotoğraf çekmeye dışarı 45 dakikada çıkıyordum. Şu anda ben dışarı 5 dakikada rahat çıkabiliyorum. Bu da ne demek oluyor? Ekonomik şartların boy gösterdiği bir ülkede yakıtın pahalı oluşundan dolayı, ekonomik şartlar ağır olduğundan dolayı artık insanlar Sinop’a gelmiyor. Ben, insanların bahçesinde tatil  yaptığını düşünüyorum”

“Şurada bize en yakın Samsun var. Samsun’a giderken bile düşünüyoruz”

Esnaf Ahmet Kavazak şunları söyledi:

“Yakıta gelen zam bütün herkesi otomatik olarak etkiliyor. Sinop’a turizm ve eğitim şehri diyoruz. Bu ekonomik şartlardan dolayı buraya ne gelen var ne de giden. Esnaf arkadaşlar da doğal olarak haklı. Çünkü bugün aldığı ürünü yarın hangi fiyata koyacağını bilemiyor. Restoranlardan tutun bugün bütün ürünlerde zam var. Bugün bir kıyma alıyorsun 500 liraya, yarın 550 lira. Çorbaya 500 lira desek, yarın 600 lira oluyor. Esnafın iki dakikada bir zam yapma gücü yok ama hükümet 10 dakikada bir zamları yerleştiriyor. İnsanların geçim derdi çok. Şurada bize en yakın Samsun var. Samsun’a giderken bile düşünüyoruz. 30 liraya gittiğimiz Samsun’a 700 liraya gidiyoruz. Yazık, günah. Emekli zaten çarşıya çıksa ne yapacağını bilemiyor. Eskiden bir yerlere oturduğumuz zaman arkadaşımız geçtiği zaman 'gel çay söyleyeyim' derdik, şimdi sırtımızı dönüyoruz. Durum bu vaziyette. Neyin ne zaman ne olacağı belli değil. Bir istikrarsızlık var. Bunun bir an önce çözülmesi lazım. Esnafın ve emeklinin gerçekten durumu çok zor. Bunun dışında da esnafı bir güzel denetlemeye çıktılar. Zaten esnaf kimi çalıştıracak yanında? Sigortası, maaşı derken zaten zor geçiniyor. 10 gündür siftah yaptığımız yok.”

“Kimse bizlere kiralık ev vermek istemiyor. Çadırda mı kalacağız”

Sinop’ta yaşayan Erol Gümüş de “Arabamız yok ama yediğimiz içtiğimiz her şeyin mazotla bize ulaştığı için her şey zamlı. Şu anda eve eşya taşıyacağım, nakliyeyi çağırıyorum. Nakliye fiyatlı. Niye? Mazota zam geldiği için. Mazota zam gelmese o adam bizden fazla para almaz. Yediğimiz ekmekten, içtiğimiz çaya bile mazot fiyatından etkileniyoruz. Biz bir de emekli insanlarız. Mazot her şeyi etkiliyor. Beni de çalışanı da etkiliyor. Örnek veriyorum taksiye bineceksin. Şehir içi 80 liraysa taksici 100 lira yapıyor. Arabası olmayanı bile mazot fiyatı etkiliyor. Şu anda emekli maaşından da memnun değiliz. 11 bin liradan nasıl memnun olayım ki? Ben şu anda ev arıyorum. Adam 'emeklisin, inşaatçısın, asgari ücretlisin' ev veremem diyor. Biz ne yapacağız? Çadırda mı kalacağız?” dedi.

Bayram Başçiçek de “Yakıt gerçekten bu sıra yine zamlandı. Bu bizi etkiliyor çünkü benim aracımın yakıtı yüksek. LPG de olsa benzin de olsa yüksek. İşlerimiz zaten düştü. Yakıt maliyeti de artınca bizi haliyle etkiliyor. Bu ekonomiden, bu yüksek fiyatlardan, bu artışlardan dolayı aldığımız verdiğimize yetmiyor” diye konuştu.

Kaynak: anka