(BURSA)- Osmangazi Belediyesi ve Kent Konseyi, 17 Ağustos depreminin 25’inci yılında bir basın açıklaması yaptı. Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Osmangazi ve Bursa’da acilen yenilenmesi gereken bir yapı stoku var, hiç vakit geçirmeden harekete geçmek gerekiyor. Hem seçim öncesi hem de seçildiğimiz ilk günden itibaren kentsel dönüşüm ve deprem birinci önceliğimiz oldu” dedi.

 Uşak Belediyesi Atapark’ta ücretsiz Wi-Fi hizmeti vermeye başladı  Uşak Belediyesi Atapark’ta ücretsiz Wi-Fi hizmeti vermeye başladı

Osmangazi Belediyesi ve Kent Konseyi, 17 Ağustos depreminin 25’inci yılında Hocahasan Mahallesi Afet Toplanma alanında bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına, Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz ve yurttaşlar katıldı. Depremin 25'inci yılında hayatını kaybedenler anılırken, gerçekleşebilecek Marmara depremiyle alakalı Bursa'da acilen kentsel dönüşüm yapılmasına dikkat çekildi.

“Deprem ve kentsel dönüşüm bizim hep birinci önceliğimiz oldu”

Belediye Başkanı Erkan Aydın, “O gün yaşananlar bugün hala çok taze. Hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına da bir kez daha baş sağlığı ve sabır diliyorum. Deprem ülkemizin gerçeği. 1,5 yıl önce Kahramanmaraş depremlerini yaşadık. Ben de o zaman milletvekili olarak bölgeye gidip toplam 21 gün orada kalmıştım. Depremin ne kadar yıkıcı olduğunu, beklenmedik bir anda geldiğini, geldiği zaman da eğer hazırlıklı olmazsanız, bedellerini çok fazla olduğunu orada da yaşadık. O bölgede de resmi kayıtlara göre 50 binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetti. Onlara da bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

Bursa'da 1855 yılında büyük bir deprem yaşandığını hatırlatan Başkan Aydın, şöyle devam etti:

"O tarihte hem Şubat hem de Nisan ayında arka arkaya oluyor. Bundan 150 yıl geriye gidin 1705 depremi var. O zaman Bursa’nın nüfusu çok çok az ama Bursa yerle bir oluyor. Bugün o günki şartlara göre 30-40 kat büyümüş bir Bursa var. Yapı stoku eskimiş, bir çoğunda deprem yönetmeliği olmayan binalar. Osmangazi ve Bursa’da acilen yenilenmesi gereken bir yapı stoku var, hiç vakit geçirmeden harekete geçmek gerekiyor. Biz yerel yönetimler ve yöneticiler olarak hem seçim öncesi hem de seçildiğimiz ilk günden itibaren kentsel dönüşüm ve deprem birinci önceliğimiz oldu. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Hem yasal prosedürler hem de mevzuatlar bu konuda çok hızlı hareket etmeyi maalesef engelliyor. Bu konuyla ilgili olarak ilgili bakanla bizzat görüştüm ama birkaç gün sonra bakan değişti. Şimdi yeni bakana da gideceğim. Özellikle Çarşamba ve Altıparmak bölgesindeki 8-10 mahalle; eski, kat yüksekliği bakımından depreme dayanıksız ve çok yüksek nüfusun olmasından dolayı hızla dönüşüme girmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi de yapıyor. Bursa Akademik Odalar ile birlikte bir master plan yapılıp hızlı bir dönüşüme girmek için mesai harcıyoruz. İnşallah kısa sürede bir afet yaşamadan bu konuyla ilgili çalışmalarımızı hayata geçireceğiz.

“Yeni Afet Koordinasyon Merkezi”

Türkiye’de örneği olmayan AKOM ve belediyemiz bünyesinde olacak. Depremden sonra ilk 72 saatin ne kadar önemli olduğunu Kahramanmaraş depremlerinde gördük maalesef insanlar donarak öldü. Ben Elbistan’a gittim orada hava sıcaklığı eksi 20 dereceydi. Parklarda ve toplanma alanlarında birkaç gün yiyecek dahi bulunamadı. O yüzden öncesindeki tatbikatlar ve çalışmalar çok değerli. Biz de 45 gün önce deprem tatbikatı yaptık. Bir depremin simülasyonunu gerçekleştirip neler yapacağımızla ilgili bir koordinasyon çalışması yaptık. Eksikleri masaya yatırdık. Bu afet koordinasyon merkezi her türlü deprem anında ihtiyaç olan alet edevatın bulanacağı bir merkez gıda ve dayanıklı tüketim malzemesinin olacağı bir depo içerisinde anlık hayat kurtarabilecek ilk yardım malzemelerinin olduğu, bunları 136 mahallemize deprem konteynerleri koyabilecek bir çalışma içerisindeyiz. Burada çadır ve konteyner üretimi de yapabilecek bir proje geliştiriyoruz. O anda gerçekten kimsenin kimseye faydası olmuyor. Herkes can derdinde veya yakınlarının canının derdine düşüyor. Bunu bizzat yaşamış birisi olarak söylüyorum. Osmangazi Belediyesi olarak bu konuda ciddi çalışma içerisindeyiz. Valilik, kaymakamlık, büyükşehir ile birlikte inşallah bu deprem buralarda bizleri yakalamadan hazırlıklarımızı tamamlamış oluruz. Böylece bu acıları bir daha yaşamayız diyorum. 17 Ağustos depreminin 25’inci yıl dönümünde bu gerçeği Bursa kamu oyunun gündemine oturtmak bizim de görevimiz."

"Bugün birlikte adım atmazsak, yarın hepimiz kaybederiz"

Büyük Marmara depreminin Bursa için büyük bir tehdit olduğunu söyleyen Kent Konseyi Başkanı Fatma Çil Yılmaz da şunları kaydetti:

“Osmangazi Kent Konseyi, olarak şunu net bir şekilde ifade etmek isteriz ki, Bursa'daki yapı stoğunun büyük kısmı 40 yaşın üzerinde ve büyük bir risk altında. En iyi senaryoda bile binlerce kayıp bekleniyor, depreme karşı hazırlık, ertelenemez ve göz ardı edilemez bir zorunluluktur. Ancak 25 yıldır ne yazık ki, daha çok eksikliklerimizi konuşuyoruz. Deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası alabileceğimiz önlemleri aldık mı? aldıysak bu önlemleri kim biliyor diye soruyoruz. Türkiye'de afet ve acil durum yönetimi ya yok ya da yetersiz. Deprem için ulusal seferberlik artık şart. Harekete geçmeyenler, gelecekteki yıkımın sorumluları olacaktır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük depremlerinden biri olan 17 Ağustos'tan bu yana 25 yıl geçti. Ancak hazırlıklarımız hâlâ yetersiz. Depremlerden sonra meydana gelen can ve mal kayıplarının nedeni olarak sürekli depremlerin büyüklüklerine vurgu yapılması, gereken önlemlerin alınmaması, 25 yıllık zaman diliminde hiçbir konuda yeterli hazırlığın olmadığı 6 Şubat 2023 Depremleriyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bursa'daki yapı stoğunun büyük kısmı risk altında ve olası bir deprem sonrası müdahaleler yetersiz kalacaktır. Bu sebeple sağlıklı yapılaşma, nitelikli denetim ve şeffaf imar planları zorunludur. Dirençli ve dayanıklı bir gelecek için birlikte çalışmalıyız Osmangazi, Bursa ve Türkiye için dayanıklı, sağlıklı ve dayanışmacı bir gelecek inşa etmek hepimizin sorumluluğudur. Bugün birlikte adım atmazsak, yarın hepimiz kaybederiz. 17 Ağustos'u unutmadığımızı ve afet yönetimi ile ilgili çalışmaların takipçisi olacağımızı tekrar tekrar belirtmek istiyorum."

Kaynak: anka