(TBMM) - TBMM'de vergi kanuna ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifinin görüşmelerinde konuşan, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Vergide adalet, sürekli konuşuyoruz ama 'Şu anda bu ülkede vergide adalet var' diyen bu salonda bir kişi var mı? Özellikle işçinin, dar gelirlinin, sabit gelirlinin ücretlerinden alınan vergiyi vicdan kabul ediyor mu?" diye sordu.

Vergi kanuna ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi'nin görüşmeleri TBMM Genel Kurulu'nda devam ediyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer kanuna ilişkin Genel Kurul'da şunları söyledi:

TOKİ'den yüzde 25 indirim kampanyası TOKİ'den yüzde 25 indirim kampanyası

"Serbest piyasa ekonomisi dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor ama Türkiye’deki kadar serbest soygun ekonomisine dönüşen ülke sayısı sınırlı. Onun için kamucu bir anlayışla sorunlara bakarsak çözümü kolaylaştırırız. Vergide adalet, sürekli konuşuyoruz ama 'Şu anda bu ülkede vergide adalet var' diyen bu salonda bir kişi var mı? Özellikle işçinin, dar gelirlinin, sabit gelirlinin ücretlerinden alınan vergiyi vicdan kabul ediyor mu? Verdiğiniz maaş ne? İşte geldik, emekliyi 12 bin 500 liraya çıkarıyoruz 10 bin liradan en düşük emekli maaşını. Büyük kentlerde emekliler bu maaşı kiraya verseler yetmiyor. Et, süt, et ve sütten mamul ürünler evlerine girmiyor. Ekonomik anlamda emekli büyük sıkıntı yaşıyor. Ya, bari bir çeyrek altın en düşük emekli maaşına ekleseydiniz. Bu emekliye verdiğiniz maaş, bu emekliye reva gördüğünüz yaşam kabul edilebilir bir durum değil. Çoğunuzun ailesinde, çevresinde size de insanlar dert yanıyor. Bir de adaletli olmak lazım. Ülkenin mültecisi, göçüyle ilgili farklı değerlendirmeler yapabiliriz. Arkadaş, esnafı AVM’lerle, çoğu yerdeki 3 harfli marketlerle boğdunuz; AVM, 3 harfli market derken esnafın canına okudunuz.

Bunun dışında, esnafa seçimden önce dediniz ki, '9000 gün primi 7200 güne indireceğiz.' Bir buçuk yıl geçti; niye bunu kanun teklifinin içinde getirmiyorsunuz? Söz verdiniz, söz ağızdan çıkar. Bir an önce getirin, onu da verin. İşini iyi yapan, düzgün sahiplenelim, destekleyelim; hep “ahlak, ahlak, ahlak” diyoruz da ahlaklı olarak çalışanlar ahlaksızların yarattığı dünyada boğuluyorlar, boğuluyorlar! Biz ahlaklıyı destekleyelim, ahlaksızın cezasını artıralım, ona gerekli yaptırımı getirelim. Ama öyle olmuyor; ahlaksız olan daha çok kazanıyor, ahlaklı olan da batıyor."

Kaynak: anka