Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan emekli yurttaşlar, zamlardan ve emekli maaşlarının yetersizliğinden şikayet etti. Hayat şartlarının zorluğundan şikayet eden bir vatandaş, "Türkiye'nin en pahalı yeri burası. Biz burada her şeyin içindeyiz fakat en pahalı yiyen biziz. Yağ, incir, zeytin her şeyi pahalı yiyoruz. Yetiştirici biziz, ama yine de pahalı yiyoruz. Tabii yiyoruz, yemiyoruz değil fakat kısıtlayarak yiyoruz, her şeyi kısıtlamak zorunda kalıyoruz. Evimiz kira değil, bu şartlar altında zor geçiniyoruz" dedi.
Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan emekli yurttaşlar, zamlardan ve emekli maaşlarının yetersizliğinden şikayet etti. Nazilli'deki Belediye Meydanı'nda ve Uğur Mumcu Parkı'nda akranlarıyla vakit geçiren emekli yurttaşlar yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:
"Bir aile geçinemiyor. Çoluğu çocuğu olmayan bir aile dahil geçinemiyor. 15 bin liradan aşağı olmaması lazım bir ailenin geçinebilmesi için. Yarın torunu, kızı, damadı, gelini, oğlu gelir evine; onların önüne hiçbir şey koymayacak mı? Tuzla, soğanla mı göndereceksin? Yedirmeyeceksin, içirmeyecek misin evinde? Her şey pahalı, her şey."
“YETİŞTİRİCİ BİZİZ AMA YİNE DE PAHALI YİYORUZ”
"Hayat şartları pahalı, Nazilli de çok pahalı. Emekli maaşlarımız yüksek olsa herhalde biz de insan gibi yaşarız, açlık sınırını aşarız. Türkiye'nin en pahalı yeri burası. Biz burada her şeyin içindeyiz fakat en pahalı yiyen biziz. Yağ, incir, zeytin her şeyi pahalı yiyoruz. Yetiştirici biziz ama yine de pahalı yiyoruz. 220 liranın üstüne çıkacaksın peyniri yiyebilmek için. Et için 380 liranın üstüne çıkacaksın. Tabii yiyoruz, yemiyoruz değil fakat kısıtlayarak yiyoruz, her şeyi kısıtlamak zorunda kalıyoruz. Evimiz kira değil, bu şartlar altında zor geçiniyoruz. Bizim de maaşlarımızı yükseltsinler. Ben de bu memlekete 44 yıl devlet memurluğu yaptım ama az geliyor bu para."
"ÇOCUKLAR OLMASA ACIMIZDAN ÖLÜYORUZ"
"Sana yetiyor mu ki bana yetsin? Herkese yetiyor mu ki? Çocuklar olmasa acımızdan ölüyoruz, çocuklar yardım etmese. Hep kredi kartlarıyla, kağıtlarıyla uğraşıyorum”
"Hayat şartları malum, paramız pul oldu, geçim standartları belli. İhtiyaçlarımızı getiremiyoruz, maaşlarımızın iyileşmesi lazım. Fiyatlar yüksek, almak istersen mümkün değil. Bu maaşla bu şehirde geçinmek zaten mümkün değil. 100 liranın 10 lira kadar değeri kalmadı. Hayat şartladı zorluyor bizi.”