(İZMİR) – Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İzmir Şubesi, özel okul öğretmenlerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için başlattıkları eylemlerin 10. gününde İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, “Özel öğretim kurumlarında kölelik koşulları hüküm sürüyor ve Milli Eğitim Bakanlığı bu durumu izliyor” denildi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 10 gün önce başlattıkları eylemlerine devam ediyor. Sendika'nın İzmir Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde oturma eylemi yaparak, özel sektör öğretmenlerinin çalışma koşullarına tepki gösterdi.
Taban maaş uygulamasının uygulanmamasını eleştiren öğretmenler, Meclis’e gelmesi beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda özel sektör öğretmenlerine de yer verilmesini talep etti.
Sendika adına açıklamayı Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası İzmir Şubesi Temsilcileri Zeliha Büyükyılmaz ve Ceren Demir yaptı. Açıklamada, “Denetimler artmalı sigortasız, öğretmenlik dışı unvanlarla çalışmalar sonlandırılmalıdır” denildi.
Büyükyılmaz: “MEB buna kulağını tıkayamaz”
Sendika temsilcilerinden Büyükyılmaz, özel okullarda, öğretmenlerin ‘kölelik’ koşullarında çalıştığını belirterek şunları söyledi; “Öğretmen Sendikası olarak 10 gündür TBMM önünde, bakanlık önünde ve ülkemizin birçok ilinde milli eğitim müdürlükleri önünde ‘Eğitim Nöbetinde’yiz. Pes etmiyoruz, çünkü 2014 ten bu yana giderek kötüleşen şartlar altında mücadele ettiğimiz bir hakkın peşinde çok meşru bir mücadelenin içindeyiz. Öğretmen Sendikası 3 yıldır şunu söylemektedir: Özel öğretim kurumlarında kölelik koşulları hüküm sürüyor ve Milli Eğitim Bakanlığı bu durumu izliyor. Bu düzen son bulmalıdır. Yüz binlerce Öğretmen, veliler, öğrenciler, meslek örgütleri, sendikalar kısaca tüm toplum öğretmenler asgari ücretle çalıştırılmamalı derken MEB buna kulağını tıkayamaz.
26 Mayıs'taki eylemimizden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde başlattığımız eylemimiz tüm halk tarafından haklı bulunurken yıllarca ana babalarının emeği ile okuyup sahip oldukları ve yine yıllardan beridir kendileri emek verdikleri meslekleri itibarsızlaştırılan özel sektör öğretmenlerini Milli Eğitim Bakanlığı görmezden gelemez. Bu meşru haklarını ararken sendika başkanımız ve diğer arkadaşlarımızın İstanbul’da ve Ankara’da ters kelepçeyle gözaltına alınmasına Milli Eğitim Bakanı sessiz kalamaz.
“Özel öğretim kurumları sayısı kamu kurumlarının sayısına yaklaşmaktadır”
Buradan özel okul patronlarına da seslenmek istiyoruz. TÖZOK- TÖDER-ÖZDEBİR gibi patron dernekleri geçtiğimiz haftaki eylemlerimizden sonra açıklama yaptılar. Her sene kazanç sağlayamadığınızı yenilediğiniz bir sektörde nasıl oluyor da sürekli büyüme gerçekleşiyor? Son 10 yılda açılan özel okul sayısına bakmak ‘kazanmıyoruz kazansak sizin de şartlarınızı iyileştireceğiz’ masallarına inandırıcılığı ortadan kaldıracaktır. Ülke genelinde özel öğretim kurumları sayısı kamu kurumlarının sayısına her geçen gün daha da yaklaşmaktadır. Bu dernekler ve aslında MEB bu kurumlardaki denetimlerini sıklaştırmalı ve usulsüzlüklere, kanunsuzluklara geçit vermemelidir.”
Demir: “Öğretmenlik dışı unvanlarla çalışmalar sonlandırılmalıdır”
Açıklamada konuşan sendika temsilcilerinden Ceren Demir, Meclis’e gelmesi beklenen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda özel okul öğretmenlerine de yer verilmesi gerektiğini belirtirken taleplerini sıraladı. Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Çok yakında tüm toplum tarafından tartışmalı bulunan Öğretmenlik Meslek Kanunu meclise gidecek. Bu kanunu MEB hazırlıyor. Bir önceki kanunda özel sektör öğretmenlerinin adı anılmamıştı.
Bu kez uyarıyoruz Bu Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda
Taban Maaş Hakkımız hemen geri getirilmelidir!
Denetimler artmalı sigortasız, öğretmenlik dışı unvanlarla çalışmalar sonlandırılmalıdır.
Her yıl yenilenen ve öğretmenler üzerinde bir yıldırıcı olarak kullanılan, belirli süreli sözleşmeye artık son verilmelidir.
En az bunlar kadar önemli sendikal örgütlenmemizin önündeki en büyük engel 10 Nolu torba iş kolundan ayrı özel sektör için bir Eğitim–Bilim iş kolu kurulmalıdır.Bizler zorlu şartlara rağmen mesleğimizden vazgeçmiyoruz, kamusal eğitim terk edilirken yarattığınız sistemde eğitimin yükünü omuzluyoruz. Bizler MEB'in personeliyiz, bizler kamusal bir alanın emektarlarıyız. MEB bizim sorunlarımızı çözmek zorundadır. Öğretmen Sendikası olarak ÖMK'nin önemine dikkat çekmek ve kararlılığımızı göstermek adına tüm üyelerimize, dostlara, eğitime dair kaygısı olan herkese çağrımızdır. ÖMK'nin oylanacağı meclisin önündeki Milli Egemenlik Parkında bir eğitim nöbeti başlattık. 10. gününde olan Bu nöbet aynı zamanda tüm ülkede eğitim için bir direniş haftasının başlangıcı oldu. Her ilde öğretmenleri alanlara davet ediyoruz. Eğitim Nöbetindeyiz çünkü Öğretmenler mesleğin ve eğitimin geleceğini kurtaracak."