ÖZGÜR ŞENGÜL
(İZMİR) -İzmir Barosu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle çocukların uğradığı hak ihlalleriyle ilgili yaptığı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Mustafa Kemal Atatürk bu günü tüm çocuklara bayram olarak armağan etmiştir. O günden bugüne gelindiğinde çok da yol kat etmediğimizi görmek, üstün yararları, yaşama ve gelişme hakkı, ayrımcılığa uğramama hakkı ve katılma hakları başta olmak üzere birçok haklarının ihlal edildiği bir yılı daha geride bırakmış olmak kabul edilemez bir durumdur” denildi.
İzmir Barosu tarafından 23 Nisan Ulusan Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yapılan basın açıklamasında çocukların uğradığı hak ihlallerine dikkat çekildi. Baro önünde yapılan basın açıklamasında, İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Cemile Gelinci, 23 Nisan’ı coşkuyla kutlayamadıklarını belirtti.
“BAYRAMDAN NASIL SÖZ EDİLEBİLİR”
Gelinci, şunları söyledi:
“23 Nisan’ı gerçek bir çocuk bayramı coşkusuyla kutlamayı ne çok isterdik. Ülkenin gelişip yükselmesinin, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasının yolunun çocukların haklarının öznesi olmaktan geçtiğini, BM Çocuk Hakları Sözleşmesinden de önce içselleştiren Mustafa Kemal Atatürk bu günü tüm çocuklara bayram olarak armağan etmiştir. O günden bugüne gelindiğinde çok da yol kat etmediğimizi görmek, üstün yararları, yaşama ve gelişme hakkı, ayrımcılığa uğramama hakkı ve katılma hakları başta olmak üzere birçok haklarının ihlal edildiği bir yılı daha geride bırakmış olmak kabul edilemez bir durumdur.
Çocukların sağlıklı gelişimine engel olabilecek, laik ve bilimsel eğitim anlayışını hedef alan, çocukların inancı ve kimliği nedeniyle ötekileştirilmesine, ayrımcılığa uğramasına yol açan ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere Anayasa’yı ve Milli Eğitim yasaları ihlal eden ÇEDES ve benzeri projelerin hayata geçirildiği, ‘Mesleki eğitim’ adı altında öğrencilerin ucuz iş gücü olarak kullanıldığı, pek çok çocuğun eğitim hakkı ihlal edilerek emeğinin sömürüldüğü MESEM uygulamaları nedeniyle çocukların yaşamını yitirdiği, çatışma bölgelerinde çocukların panzer altında bırakılarak ve kurşunlanarak yaşam haklarının ellerinden alındığı, çocukların erken yaşta ve zorla evlendirilmesi tartışmalarının gündemden düşürülmediği, ülkede yaşanan derin yoksulluk nedeniyle çocukların beslenme haklarının yok sayılarak okullarına aç gittiği, çocuk odaklı haberciliğin esas alınmadığı, unutulma hakkının göz ardı edildiği, çocukların katılım hakkının hayata geçirilmesi için daha etkin ortamlar sağlamak yerine yöneticilerin 23 Nisanlarda koltuklarını birkaç saatliğine çocuklara bırakarak çocukların araçsallaştırıldığı, bir dönemde bayramdan nasıl söz edilebilir?
Bütün bu olumsuzluklara rağmen İzmir Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak, Çocuk Bayramı’nın bayram coşkusu ile kutlanacağı günlere dair inancımızı ve umutlarımızı hiçbir zaman yitirmediğimizi ve bu inanç ve umutla çocuklara yönelik hak ihlallerinin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz."