HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP’nin 4’üncü Olağanüstü Kongresi’nde; “Ülke olarak ağır bir süreçten geçtiğimizin farkındayız. Kürt sorunu, eşitlik sorunu, tecrit sorunu, kayyum darbesi, yolsuzluk sorunu, gerçek demokrasi sorunu bu ülkenin başlıca sorunlarından en önemli meselelerdir. Bunun için mücadeleyi dimdik ayakta tutmak açısından oldukça önemlidir. HDP bunun için kurulmuş bir partidir. Onurlu barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü için bu mücadeleyi büyüteceğiz. Mutlak tecrit karşısında kararlı bir biçimde mücadele yürüteceğimizin sözünü de buradan vermek istiyorum” dedi.  

HDP’nin 4’üncü Olağanüstü Kongresi, Ankara Dünya Ticaret Merkezi’nde bugün yapılıyor. Kongreye; HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP ve Yeşil Sol Parti milletvekiller ile delegeler katıldı. Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan şunları söyledi: 

Bu kongreyi gerçekleştirirken küçük bir kongre yaptığımızın farkındayız. Ancak şunu unutmayalım; HDP toprağa düşen cemre gibi umudun içinde filizlenen bir sevgi fidanıdır. Bu fidana göz dikenler, bu cemreyi yok etmeye çalışanlar iyi bilsin ki kayyumlarla, operasyonlarla, kumpas davalarla bu mücadeleyi bitiremeyeceklerini bilsinler. Bilmeliler. Bütün bu operasyonlara karşı dimdik ayakta olduğumuzu bilsinler. Mücadelemiz her yerdedir. Bu ülkede barışı talep eden, demokrasi savunan her insanın yüreğindedir. Yaşamın her alanındadır. Bizleri yok etmeye çalışanlara dimdik ayakta olduğumuzu göstermenin bir anıdır bu an. Fırtınalara karşı hem direndik hem mücadele ettik. Asla vazgeçmedik. Bir an bile tereddüt etmedik. HDP’yi anlamayanlar mücadele geçmişine bakarak nasıl dimdik ayakta olduğunu görürler.

ONURLU BARIŞ MÜCADELEMİZDEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ"

Ülke olarak ağır bir süreçten geçtiğimizin farkındayız. Kürt sorunu, eşitlik sorunu, tecrit sorunu, kayyum darbesi, yolsuzluk sorunu, gerçek demokrasi sorunu bu ülkenin başlıca sorunlarından en önemli meselelerdir. Bunun için mücadeleyi dimdik ayakta tutmak açısından oldukça önemlidir. HDP bunun için kurulmuş bir partidir. Onurlu barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü için bu mücadeleyi büyüteceğiz. Mutlak tecrit karşısında kararlı bir biçimde mücadele yürüteceğimizin sözünü de buradan vermek istiyorum. 

BARIŞTA ISRARA EDEN BİR HALKA KARŞI TECRİTİ KABUL ETMİYORUZ”

Barışta ısrar eden bir halka karşı tecrit uygulamayı kabul etmiyoruz. Öcalan’a uygulanan tecrit demokrasiye, barışa, bu ülkenin geleceğine uygulanan bir izoledir. Bu ülkedeki tüm yurttaşların eşit yurttaşlığı ve inanç özgürlüğü için vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum. Kürt’ün, Alevi’nin, Ezidi’nin, Roman’ın, Çerkes’in hakları ve hukuku için mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyorum. Yoksulluk ve sefalet dayatmasına karşı emeğin hakkı için emekçilerle 1 Mayıs’ta olduğu gibi yürümeye işçinin emekçinin yanında olmaya devam edeceğimizin sözünü veriyorum. Kayyumları sandıklarda da meydanlarda da yok edeceğimizin sözünü veriyorum. Doğa talanına karşı bir ağacın direnci gibi direneceğimizin sözünü veriyorum. HDP’nin temsil ettiği çizgi bu meselelerin özünde yatıyor. 

NEVRUZ İRADESİYLE BİRLİK OLALIM"

Demokratik birliğin kaçınılmaz olduğunun altını çizmek istiyorum. Nevruz iradesiyle birlik olalım. Bu ülkede Kürt halkının yok sayanlara karşı Kürt halkının birliğini hiç zamana yaymadan kuralım ve buna öncülük edelim. 

HDP GERÇEK BİR KADIN PARTİSİDİR”

Sevgili kadınlar. HDP gerçek bir kadın partisidir. Tarih kadınlarla yol alacak. Kadınlar, yaşamın her alanında öncülük etmeye devam edecek. Yol almaya yol aramaya devam edecek. İnsanlığa cesaret vermeye devam edecek. Kadınlar artık asla durdurulamayacak bir değişim gücüdür. Değiştireceğiz ve inşa edeceğiz. ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganını dünyanın her yerinde yankılandıracağız. 

BU ONURLU MÜCADELE KESİNLİKLE KAZANACAKTIR” 

Bu dava mücadelesi için son nefesini verenlerin dahi ‘Borçlu gidiyorum’ diyenlerin onurlu bir davasıdır. Ben de son nefesimi verene kadar bu mücadelenin bir ferdi olarak bu yolda yürümeye ant içtim. Bu yüzden bizler her zaman şunun farkındaydık; ne yaparsak yapalım az kalır eksik kalır. Beş yıla yakındır eş başkanlık görevi sürdürüyorum. Ancak şimdi büyük bir değişimin dönüşümün zamanıdır. Bana yoldaşlık eden, bütün bu süreç içinde yanımda olan, bana can olan, yol gösteren başta cezaevindeki arkadaşlarım olmak üzere halkıma teşekkürlerimi sunuyorum. Bu onurlu mücadele kesinlikle kazanacaktır. Hepimizin yolu açık olsun.”