(ANKARA) -CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’e ilişkin "Bu tebliğde ekolojiyi koruyacak ve sürdürülebilirliği sağlayacak tek bir düzenlemeye dahi yer verilmemiş. Acil önlemler alınmadığı takdirde, denizlerimizin geleceğinin karanlık bir tabloyla karşı karşıya kalacağını unutulmamalıdır" açıklamasını yaptı.
CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, 11 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayınlanan Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’e ilişkin yazılı açıklama yaptı. Adem, şunları kaydetti:
"Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayımlanan Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ, su ürünleri avcılığında sürdürülebilirlik ilkesini göz ardı eden ciddi eksiklikler içeriyor. Bu tebliğde ekolojiyi koruyacak ve sürdürülebilirliği sağlayacak tek bir düzenlemeye dahi yer verilmemiş. Son yapılan değişiklikler, su ürünleri avcılığında sürdürülebilirlik ilkesini göz ardı eden ciddi handikaplar içermektedir. Avrupa Birliği’nin (AB) belirlediği gırgır avcılığı derinlik yasağı, kıyıdan en az 50 metre mesafede uygulanırken, Türkiye’de bu sınırın 24 metreye düşürülmesi, balıkçılığın sürdürülebilirliğini tehlikeye atacak bir karardır. Şimdi ise bu sınırın 16 metreye indirilmesi talep edilmektedir. Bu durum, ekosistem üzerinde yıkıcı etkilere yol açacaktır.
"Türkiye'nin bu standartları göz ardı etmesi, ekosistem dengesizliğine yol açacak"
Yunanistan’da bazı bölgelerde gırgır avcılığı için 30 metre, bazı bölgelerde ise 50 metre derinlik yasakları uygulanmaktadır. Bu uygulamalar, biyoçeşitliliği koruma ve balık popülasyonlarını sürdürülebilir bir şekilde yönetme açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu standartları göz ardı etmesi, ekosistem dengesizliğine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına yol açacaktır.
"Bu durum deniz ekosistemine büyük zararlar verecektir"
Marmara Denizi Bütünleşik Strateji Planı doğrultusunda, balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli yapılması ve koruma alanlarının geliştirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak, Boğaziçi ve Çanakkale Boğazı endüstriyel avcılığa açık kalmaya devam etmektedir. Tekne azatlımı sağlanmamakta ve ışıkla avcılık serbest bırakılmaktadır. Bu durum, deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit etmekte ve deniz ekosistemine büyük zararlar verecektir.
Sonuç olarak denizlerimizdeki biyoçeşitliliği korumak ve sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarını hayata geçirmek için acil önlemler alınmalıdır. Gırgır avcılığında derinlik sınırının Avrupa standartlarına uygun olarak 50 metreye çıkarılması ve mevcut yasaların gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konudaki sorumluluğunu yerine getirmesi, denizlerimizin ve içindeki canlıların geleceği için hayati öneme sahiptir. Acil önlemler alınmadığı takdirde, denizlerimizin geleceğinin karanlık bir tabloyla karşı karşıya kalacağını unutulmamalıdır."