ESMA TURAN

Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erce, Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesine karşı İzmir’de düzenlenecek olan mitinge Muğla’dan çağrı yaptı. Kurul, "Biz 12 Eylül’ü eleştirerek Ankara'dan yola çıktık çünkü bugünün taşlarını, 12 Eylül karanlığı döşedi ve neredeyse 50 yıllık bir süre içerisinde Türkiye toplumunun her türlü eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış ve emek mücadelesini yok etmek üzere planlanmış bir süreç, bugün çok sessiz bir kamuoyu yarattı. Canlandırmak için yola çıktık. Laik eğitime dokunamazsınız, karma eğitim ilkesi ihlal edilemez diyeceğiz" dedi.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak yürüttüğü ÇEDES projesine tepkiler sürüyor. Projeye göre, eğitim yılı boyunca imam ve vaizler tarafından okullarda ‘değerler eğitimi’ verilecek. Projenin iptali ve laik eğitim talebiyle 16 Eylül Cumartesi günü İzmir Gündoğdu Meydanı’nda miting yapılacak. Miting için Ankara’dan İzmir’e yürüyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve Pir Sultan Abdal Kultur Derneği Genel Başkanı Cuma Erce, dün akşam saatlerinde Muğla’nın Menteşe ilçesinde bulunan Sınırsızlık Meydanı’nda yürüyüş kolu ile birlikte İzmir’de yapılacak olan mitinge çağrı yaptı.

"19 MİLYON GENCİMİZİN GELECEĞİ KARATILIYOR"

Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, şöyle konuştu:

"Az önce karanlığa boyun eğmeyeceğiz dedik. 19 milyon öğrencinin olduğu okullarımız kararıyor bugün, simsiyaha dönüşmek üzere. Bunun uyarısını yapmak zorundayız çünkü okullarımız giderek kamusal, demokratik, laik niteliğini kaybediyor. Ana dilinde eğitim zaten askıda, hiç ciddiye alınmıyor. Cinsiyetler arası eşitlik konusu toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı yasaklanmış, sansürlenmiş durumda. Doğa yağmalanırken ekolojik bir eğitimin esamesi okunmuyor programlarımızın içerisinde. Yani sayısı 19 milyona yakın gencimizin önümüzdeki yılları da, gelecekleri de karartılmak isteniyor. Bugünkü kuşaklar olarak, gençlerimiz ve çocuklarımız için onlarla birlikte mücadeleyi büyüteceğiz. Çünkü 6 yaşında evlendirilen kız çocuklarının, 45 çocuğumuzu istismar eden vakıfların karşısında sesi çıkmayan ailelerin ve çocukların sesiyiz biz burada. Kaybedilen kadınların, cinayetlere kurban edilmiş kadınlarımızın sesiyiz. Kadınlara giderek masanın üstündeki boş bardak ve tabakları yönetme görevi veren iktidarın anlayışına karşı diyoruz ki; kamusal alanda kadınlar, daha çok görünür olacaklar. 3 kadından 2'sinin özel alana hapsedildiği bir alan var. Kadınlarımızın çalışma hakkı giderek engelleniyor. İşsizlik arttıkça kadınları eve yönlendiren bir sistem var. Okullar bu yüzden kız öğrenciler ve erkek öğrenciler olarak ayrı eğitim görülsün isteniyor. Milli Eğitim Bakanı, bunu Anayasa'ya, ilgili yasalara aykırı bir şekilde söylemekle hiçbir tereddüt etmiyor çünkü kamuoyu bu konuda yeterince canlı değil. Bizler bu karanlığı yıkmak için yola çıktık ve dedik ki gerçekten kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz diyerek bir araya gelmek, birbirimizin gözlerine bakarak anlamak ve ortak bir mücadele sürdürmek durumundayız.

"BUGÜNÜN TAŞLARINI, 12 EYLÜL KARANLIĞI DÖŞEDİ"

16 Eylül'de İzmir'de yapacağımız, laik eğitim laik yaşam talep ediyoruz temalı mitingimiz bu bağlamda çok önemli. Biz 12 Eylül’ü eleştirerek Ankara'dan yola çıktık çünkü bugünün taşlarını, 12 Eylül karanlığı döşedi ve neredeyse 50 yıllık bir süre içerisinde Türkiye toplumunun her türlü eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış ve emek mücadelesi yok etmek üzere planlanmış bir süreç, bugün çok sessiz bir kamuoyu yarattı ne yazık ki. O yüzden canlanmak için yola çıktık. Ankara’daydık. Ardından Eskişehir'e geldik sonra Denizli’deydik, şimdi Muğla’dayız, yarın Aydın’a gidiyoruz. Sonraki gün İzmir'de Gündoğdu Meydanı’nda on binlerce kişi burada söylediğimiz sözü orada yükseltmek için bulunacağız. Laik eğitime dokunamazsınız, karma eğitim ilkesi askıya alınamaz diyeceğiz. Demokratik, cinsiyet eşitlikçi, ekolojik bir eğitimden bahsedeceğiz. Bu kadar çok ayrımcılığın yaşandığı Türkiye koşullarında eşitlik talebi kadar tatlı bir talep olamaz. 16 Eylül'deki mitingimize hepinizi davet ediyorum."

"ÇOCUKLARIMIZ MİLİTAN YAPILMAK İSTENİYOR"

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erce ise şunları söyledi:

"Sadece çocuklarımızın geleceği değil ülke karartılıyor. Ülke karanlığa boğulursa evet hepimiz karanlıkta kalacağız, ışık yüzü göremeyeceğiz. Çocuklarınız okullardan alınıp bilinmedik yerlere götürülmek isteniyor. Daha düne kadar kendi koyunlarında besledikleri FETÖ'cü terör örgütlerinin yaptığı işleri hepimiz biliyoruz. Okullarda abi abla formülünün nerelere geldiğini biliyorsunuz. Şimdi yeni abiler, ablalar üretmek istiyorlar. Okullara bunları sokmak istiyorlar. Çocuklarımızı IŞİD gibi birtakım terör örgütlerine militan yapmak istiyorlar. Gidişat bu kadar tehlikelidir. Toplumumuza, halkımıza borcumuz var. Buradan Muğla halkına sesleniyorum. Muğla halkı da seküler yaşamı benimsemiş bir halk. Niçin ÇEDES projesi İzmir'den, Eskişehir'den, Tekirdağ'dan başlatıldı bir düşünelim. Bu tehlike yakın zamanda bütün Türkiye’yi saracak. Biz herkesin kendisini özgürce ifade edebildiği, bu topraklarda kardeşçe demokratik ortamda bir arada yaşadığı, laik ve demokratik Cumhuriyet için mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi bölmek isteyenler her zaman karşımıza çıkıp iktidarla, hükümetle aynı dili konuşuyorlar. Yazıklar olsun size."

 

 

 

Kaynak: anka