Haber: Edda Sönmez-Kamera: Onur Dursun 

(İSTANBUL) - Eğitim İş İstanbul Şubeleri, 'Çağdışı Müfredata ve Öğretmeni Yok Sayan Meslek Kanuna Hayır' sloganıyla İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i istifaya davet etti. Açıklamada, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başlığı altında dayatılmaya çalışılan program, Cumhuriyet sizden 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesiller ister' diyen Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde hem de 100. Kuruluş yılında, Milli Eğitim programı olarak kabul edilemez. Kabul etmiyoruz. Sayın Tekin’e buradan sesleniyoruz, Milli Eğitim Bakanlığı, bir parti başkanının seçimlerde taahhüt ettiği ideallerini gerçekleştirme yeri değil. Oturduğunuz o koltuk Cumhuriyet’le hesaplaşma yeri değil" denildi. 

"İçinde Atatürk’ün, Cumhuriyet’in, yurttaşlığın olmadığı, bilimdışı, çağdışı müfredatı; öğretmeni yok sayan, diplomasını geçersiz kılan meslek kanunu kabul etmiyoruz" pankartının açıldığı basın açıklamasını Birleşik Kamu İş Sendikası İstanbul İl Başkanı ve Eğitim İş İstanbul 4. Nolu Şube Başkanı Alkoç Turan Başgönül yaptı. Başgönül şunları söyledi: 

"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başlığı altında dayatılmaya çalışılan program, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayalini gerçekleştirmek için hazırlanmıştır"

"Eğitim sistemimizi yıllardır sistematik olarak gericileştiren, piyasacılaştıran, niteliksizleştiren iktidar, yakın zamanda 'milli'sini yok ettiği milli eğitim sistemimizde bu kez 'eğitimi' de parçalamaya başlamıştır. Bunu da arka arkaya ortaya koyduğu iki taslakla, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli isimli müfredat taslağı ve daha önce Anayasa Mahkemesi’nden dönen Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ile yapmaya çalışmaktadır. Bu taslaklar, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşma, Atatürk ve Cumhuriyet’i yok sayma, öğretmenin diplomasını geçersiz kılma ve öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma gibi tehlikeli adımları temsil ediyor. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli başlığı altında dayatılmaya çalışılan program, Bakan Tekin’in de itiraf ettiği üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hayalini gerçekleştirmek için hazırlanmıştır. Ancak 'Cumhuriyet sizden 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesiller ister' diyen Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde hem de 100. Kuruluş yılında Milli Eğitim programı olarak kabul edilemez. Kabul etmiyoruz. Sayın Tekin’e buradan sesleniyorum, Milli Eğitim Bakanlığı, bir parti başkanının seçimlerde taahhüt ettiği ideallerini gerçekleştirme yeri değil. Oturduğunuz o koltuk Cumhuriyet’le hesaplaşma yeri değil. 

Bursa Nilüfer Misi'de lezzet dolu şenlik Bursa Nilüfer Misi'de lezzet dolu şenlik

"İktidarın sorgulamayan nesiller yaratma gayreti bu müfredatta vücut bulmuştur"

İçinde Atatürk’ün, Cumhuriyet’in, yurttaşlığın olmadığı, bilimdışı, çağdışı müfredatı; öğretmeni yok sayan, diplomasını geçersiz kılan meslek kanunu kabul etmiyoruz. Bu müfredat, bizlerin ve ilerici kamuoyunun itirazlarına rağmen eğitimin bel kemiğine yerleştirilmiştir. Dini derslerin artış gösterdiği, bilimsel derslerin geriletildiği, ülke tarihinin çarpıtılarak anlatıldığı, konu ve anlam sıralaması bile yanlış şekilde yapılan bu müfredat, bilimsellikten daha da uzak bir eğitimin başlangıç düğmesi olmuştur. İktidarın sorgulamayan nesiller yaratma gayreti bu müfredatta vücut bulmuştur. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ilkelerinden biri olan laiklik, eğitim sistemimizin de temel taşıdır. Eğitimimiz, Atatürk ilke ve devrimleri çerçevesinde her türlü dogmadan ve ideolojiden uzak, bilimsel gerçeklere dayalı olmalıdır. 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli' isimli taslak ise laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşarak, belli bir ideolojinin dayatılmasına zemin hazırlamaktadır. Bu taslak, eğitim sistemimizi geriletecek bir adımdır. Öğrencilerimizi ezberci ve dogmatik bir eğitim sistemine mahkum edecek ve onları 21. yüzyılın bilgi ve becerilerine sahip bireyler olmaktan alıkoyacak bir adımdır.

"Bu girişim AKP’nin kendi memurunu seçme yöntemidir"

Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağı ise adeta öğretmenlik mesleğini yok sayıyor, öğretmenin diplomasını geçersiz kılıyor. ÖMK yani Öğretmene Mobbing Kanunu. Öğretmenin adı var, fikri yok, değeri yok. Diploması geçersiz kılınmak istenen tek meslek öğretmenlik. Üniversite mezuniyeti, uzmanlık belgesi olan diploması artık yok hükmünde. Öğretmenleri, unvanlarla kategorize etmeye, eğitim barışını bozmaya devam. Sınav yok ama Milli Eğitim Akademisi var. Muğlak ifadelerle idareye disiplin hükümleri üzerinden yetkiler var. Özel okul öğretmenlerinin talepleri yok. İktidar kendisini devletin sahibi yerine koyuyor. ‘Devlete alınacak memura, görevde kalmasına, yükselmesine ben karar veririm’ diyor. Bu girişim AKP’nin kendi memurunu seçme yöntemidir. Anayasayı yok saymadır. Kamuda personel alımında, Anayasaya aykırı köklü bir değişikliktir. Yakın zamanda tüm bakanlıklarda bu uygulamalara başlamak niyetinde oldukları nettir.

"Atatürk'ün izinden yürümeye, Cumhuriyet değerlerini korumaya devam edelim"

Tekrar vurguluyoruz, siyasi iktidarlar devletin sahibi değildir. Atatürk'ün kurduğu ve Cumhuriyet’in temel taşı olan laik ve bilimsel eğitim sistemi, bu taslaklar ile yok edilmek isteniyor. Öğretmenlik mesleği ise itibarsızlaştırılarak, eğitimdeki nitelik düşürülmeye çalışılıyor. Bu taslaklar, sadece eğitimi değil, tüm toplumu olumsuz etkileyecek ve Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atacak adımlardır. Bu taslaklara karşı sessiz kalmamalıyız. Laiklik ve bilimsel eğitimden taviz vermeden, Atatürk ve Cumhuriyet’i savunarak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını korumak için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Sesimizi yükseltelim, bu gerici adımları durduralım. Eğitimde laiklik, bilimsellik ve öğretmenlik onuru için hep birlikte mücadeleye. Atatürk'ün izinden yürümeye, Cumhuriyet değerlerini korumaya devam edelim."

Basın açıklaması sonrasında Eğitim İş İstabul yöneticileri istifaya davet ettikleri Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e verilmek üzere hazırladıkları tasdikname belgesini İl Eğitim Müdürlüğünü'nün kapısına astı. 

Kaynak: anka