(ANKARA) - Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESKON) Genel Başkanı Gürkan Avcı, "Gençlerimizin büyük bir çoğunluğu Türkiye`deki çalışma ve hayat şartlarını ve yaşam kalitesini düşük buluyor ve geleceklerini yurtdışında görüyor" dedi.
DESKON Genel Başkanı Gürkan Avcı basın açıklaması yaptı. Gençlerin Türkiye'yi terk ettiğini belirten Avcı, Türkiye'deki gençler tarafından en çok tercih edilen ülkelerin başında ise AB ülkeleri, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve ABD'nin geldiğini söyledi.
Türkiye’yi terk eden gençlerin başta ekonomi, çalışma hayatı, eğitim, gençlik ve kültür sanat politikalarındaki yanlış uygulamalardan rahatsız olduklarını belirten Avcı, şunları kaydetti:
"Gençlerimiz Türkiye’de değer üreten bireylere toplum ve devlet olarak önem verilmediğinden şikayetçi. Türkiye’de fikir üretimi ve buluşların karşılık ve saygı görmemesi ve desteklenmemesinden mustaripler. AR-GE altyapı ve teşvik eksikliği, yatırım yardımı ve vergi indirimi yetersizliğinden yakınıyorlar. Kamusal ve toplumsal baskı, tutuculuk ve hoşgörüsüzlükten rahatsızlar."
Türkiye'deki beyin göçüne değinen Avcı şunları söyledi:
"BM, OECD ve Dünya Bankası'nın verilerine göre Türkiye’den 18 ile 45 yaş arasındaki beyin göçü her yıl artarak devam ediyor. Türkiye’nin kaynaklarıyla yetişip donatılmış milyonlarca gencimizin yarattığı beyin göçünün Türkiye’ye maliyetini milyar değil trilyon dolarlarla bile ifade edemeyiz. Beyin göçünün büyük bir bölümünü Türkiye’den yüksek öğrenim için yurtdışına giden ve eğitimden sonra bu ülkelerde kalan öğrenciler oluşturuyor. Yeni Zelanda, Avustralya, ABD ve AB ülkelerine vatandaşlık başvurusu kabul edilen on binlerce yüksek eğitim almış gencimizde bulunuyor. Yüksek öğrenim almış bir gencin Türkiye’ye yalnızca ilkokuldan üniversiteye kadar ki eğitim maliyetinin 84 ile 119 bin dolar arasında olduğu tahmin ediliyor ki gelişmiş ülkeler hazır eğitimli işgücünün üzerine adeta konmuş oluyor. Resmi verilere göre öğrenciler yalnızca ABD'ye eğitim için bir yıllığına 1,09 milyar dolara yakın bir para harcıyor.
Ülkemizin yarınlarını teslim ettiğimiz gençlerimizin geleceklerini nerede aradıklarına ilişkin soruya verdikleri cevaplar ve gerekçeleri, yöneticiler ve politikacılar başta olmak üzere tüm toplum önderlerinin bir an önce önlem alma doğrultusunda harekete geçirecek düzeydedir. Yıllardan bu yana önüne geçilmeye çalışılan beyin göçü hareketleri aynı dalgalanmayı belki daha da güçlü sürdürüyorsa, konuya ilişkin herhangi bir önlem alınmadığının göstergesidir. Ancak, hiçbir başlangıç geç sayılmaz. Anne babalar, 'Türkiye’de sorunlu bir iktidar ve muhalefet açığı vardır' realitesini bilerek gençlerine sahip çıkmaya devam etmelidir."