(ANKARA) - DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kadınları katledenlerin ellerini kollarını sallayarak gezdiği bu ülkede, uyuşturucu satıcılarının cirit attığı bu ülkede halay çektiği için Kürtler gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. İktidarın siyasi şubesi gibi çalışan bir Emniyet ve İçişleri Bakanlığını gözler önüne seriyor. Tüm bunlar Kürt düşmanlığı değil de nedir?” diye konuştu. Koçyiğit, sokak hayvanlarına ilişkin yasayı hiçbir belediyelerinin uygulamayacağını söyledi. 

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Koçyiğit'in basın açıklamasını yaptığı kürsüde, “Peşi Peya” yazılı döviz yer aldı.

Koçyiğit, yaptığı açıklamada, DEM Parti olarak İsrail’in saldırılarını kınadıklarını ifade etti. Koçyiğit, “Orta Doğu’da acil ve kalıcı bir barışın tesis edilmesi için herkesin elinden geleni yapması ve sorumsuz açıklamalardan kaçınılması gerekiyor” dedi.

Bu yasama yılında DEM Parti olarak yaptıkları çalışmalarına ilişkin bilgi veren Koçyiğit, "DEM Parti grubu olarak binlerce soru önergesi ve araştırma önergesi, yüzlerce kanun teklifi sunduk. Emekli maaşlarından engellilerin kamuda istihdam edilmelerine, cezaevlerindeki hak ihlallerinden derinleştirilen tecrite, Ege’deki orman yangınlarından çay üreticilerinin sorunlarına, Çerkez sürgününden işçi grevlerine, sığınmacılara yönelik pogrom girişimlerine, Kürtçe’nin yasaklı hale getirilmesi pratiklere karşı söz söyledik ve bunu da devam ettireceğiz” dedi.

"Ezilenlerin sözünü Meclis kürsüsüne taşıdık"

Ezilenlerin sözünü Meclis kürsüsüne taşıdıklarını belirten Koçyiğit, şöyle konuştu:

"Elbette eksikliklerimiz var. Bizler bunun bilincindeyiz. DEM Parti Meclis’in ana muhalefet gücüdür. Nerede haksızlık, hukuksuzluk varsa bunu Meclis’te ifade ettik. Sokaktan Meclis’e kadar bir mücadele döngüsü örmeye çalıştık. Yerel seçimlerde kayyumun elinden tüm belediyelerimizi aldık ve Van’ı ikinci kez yeniden kazandık. Tüm yaz boyunca da ‘Ekmek ve Adalet’ buluşmalarıyla meydanlarda olmaya devam edeceğiz.

"Kürtçe halaylar yasak, Kürt olmak yasaklı hale getirilmek isteniyor"

BUSİAD'dan Keles'e nezaket ziyareti BUSİAD'dan Keles'e nezaket ziyareti

Bugün 12 Eylül darbe konseptini aratmayacak şekilde Kürt kültürüne dair saldırılar yapılıyor. Bugün de Kürt olmak ve halay çekmek yasak. Yaşamın alanının her yerinde Kürt düşmanlığı artırılıyor. Emniyet bünyesinde halay yakalama timi kuruldu. Kadınları katledenlerin ellerini kollarını sallayarak gezdiği bu ülkede, uyuşturucu satıcılarının cirit attığı bu ülkede halay çektiği için Kürtler gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. İktidarın siyasi şubesi gibi çalışan bir Emniyet ve İçişleri Bakanlığını gözler önüne seriyor. Tüm bunlar Kürt düşmanlığı değil de nedir? Düşmanca bir tavır sergileyip yoğun bir asimilasyon politikası ile iktidarın faşist bir rejim yerleştirmek istediğini çok iyi biliyoruz. Kürtçe halaylar yasak, Kürt olmak yasaklı hale getirilmek isteniyor.

"Kürtlere barış ümidini darbelemek için yapılıyor tüm bunlar"

İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı eliyle ırkçı bir furya başladığını görüyoruz. Onlarca düğün basıldı 25 kişi gözaltına alındı. İçinde çocuklar da vardı. Neymiş efendim ‘Biji serok Apo’ demek suçmuş. Oysa buna karşı pek çok karar var. Kürt'ün hakikatiyle oynamaktan vazgeçmenizi bir kez daha tavsiye ediyoruz. Bu hakikatı karartamayacaksınız. Hakikat gökyüzü gibidir ve kapatamazsınız. Kürtlere barış ümidini darbelemek, ortak yaşam tahayyülünü yok etmek, demokratik siyasetten ve halk olma gerçeğinden koparmak için yapılıyor tüm bunlar. Kürtlerin halayına el uzatmaktan, kültürlerini kriminalize etmekten vazgeçin. Polis eşliğinde belediyelerimizin sunduğu hizmetleri silmek için bir bir harekete geçtiler. Önce Yaya-Peşi Peya” yazısının size ne zararı var. Kürtlerin hayatı kolaylaşsın diye bir yazılama. TRT’de Kürtçe kanal açtı diye övünen AKP iktidarı, bugün bizim belediyelerimizin yazılamalarına tahammülsüzlüğünü nasıl ifade edecek?

"Kenan Evren ve 12 Eylül darbecilerinin izinden gitmiyor musunuz?"

Kenan Evren’in pratiklerini tekrar etmiyor musunuz? Kenan Evren ve 12 Eylül darbecilerinin izinden gitmiyor musunuz? Engellediğiniz, halkın hizmet alma hakkıdır. Bu Kürt halkına yönelik bir kuşatma siyasetidir. Dilini ve kültürünü faşizan uygulamalarla yasaklı hale getirme ve Kürtleri demokratik siyasetten silme hamleleridir. AKP Kürt halkının demokratik siyaset temsilinin önünü kapatmaya ve kendisini ifade etme kanallarını yok etme çabasındadır. Ama Kürt halkı bir arada durarak, kimliğine ve kültürüne sahip çıkarak bunları bertaraf etti. Yollardan, duvarlardan, tabelalardan silebilirsiniz ama yine yazarız. Asıl dillerden, renklerden ve çoğulculuktan korkan bu acziyetin bu ülkeden silinmesi gerektiği açık ve net.

"Bugün sayın Öcalan ile derha görüşerek Kürt sorunun çözümü için bir adım atabilirsiniz"

Kürt sorununu böyle çözemezsiniz. Bir yol var oysa. Bugün Sayın Öcalan ile derhal görüşerek Kürt sorunun çözümü için bir adım atabilirsiniz. Tecrit politikalarından, siyasi soykırım operasyonlarından vazgeçerek yeni bir başlangıca başlayabilirsiniz. Bugün ülkenin ihtiyacı barış, demokrasi ve eşitliktir. Milyonlarca insan Sayın Öcalan’ı siyasi iradesi olarak kabul etmiş, barış rehberini sunan Öcalan’ın barış ve çözüm aklına dönülmesi çağrısı yapıyor. Size tavsiyemiz bu hakikate kulak vermenizdir.

"Hiçbir belediyemiz bu yasayı uygulamayacak"

Katliam yasasını nasıl sokakta ve Genel Kurul’da itiraz ettiysek bundan sonra da bu yasaya karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir belediyemiz bu yasayı uygulamayacak. Biz 'aşıla-kısırlaştır-yerinde yaşat' ilkesiyle sokak köpeklerini korumaya devam edeceğiz. Bu meşru olmayan yasaya karşı barışçıl direniş ve gösteri hakkımızı da sonuna kadar kullanacağımızı belirtmek istiyoruz. Bizim gelmeyen milletvekili arkadaşlarımızın oylamaya katılmamasının bir tercih değil zorunluluktan olduğunu ifade etmek gerekiyor. Hem daha önce yurt dışına giden hem de yerel görevleri nedeniyle; biliyorsunuz her gün saldırı altındayız, yerelde birçok saldırıya karşı vekillerimiz orada bulunuyorlar. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın taziyesi de hala devam ediyordu. Bu yüzden oylamaya katılamadı."

Kaynak: anka