BURHAN DEMİRCİOĞLU

(OSMANİYE) - Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde yaşayan ve emekli maaşı yetmediği için çiftçilik yapmaya başladığını belirten Veysel Tüysüz, "Yevmiyeyi bile kurtaramıyoruz. Çiftçilik iflas etmiş. Bitişiğimde işte 15 dönüm karpuz ekmiş adam '80 bin lira masrafım var' diyor, iki liraya tarlada alan yok. Geçim sıkıntısı had safhada” dedi.

Osmaniye'nin Kadirli ilçesine bağlı Karakütük köyünde yaşayan emekli Veysel Tüysüz, emekli olduktan sonra maaşı yetmeyince babasından kalma 10 dönüm tarlada çiftlik yapmaya başladı. Ancak ektiği ürünü de para etmeyen Veysel Tüysüz, şunları söyledi:

"Geçim sıkıntısı had safhada"

"2014 yılında emekli oldum. Emekli olduğumda ben 800 lira alıyordum yaklaşık ve altı çeyrek yapıyordu. Bir düğüne bile çeyrek götürebiliyordum. Şu anda 12 bin 500 lira alıyorum. Bir düğüne gitsen bana yetmiyor. 10 dönüm babadan kalma tarlam var. Haliyle bu maaş iki kişiye bile köy şartlarında bile yetmezken çiftçilik de yapıyorum. Yılın 300 gününü neredeyse çalışıyoruz hanım da, ben de. Sebze ekiyoruz, ağaç dikiyoruz. Geçinmek bu kadar mı zorlaştı? Bu şartlar öyle ağır geldi ki, ben büyükşehirde oturanlara dua ediyorum. Artık yaşanılmaz bir durum almış bu. İşte görülüyor arka planda biber ektik. Hanımla topluyoruz amele çağırıyorum bin liraya gelmiyor. Bin liraya gelen amele bana 100 kilo biber toplamıyor. Bu 100 kilo biber, bin lira veriyorum zaten piyasada 12-13 liraya satılıyor. Biz o zaman yevmiyeyi bile kurtaramıyoruz. Çiftçilik iflas etmiş. Bitişiğimde işte 15 dönüm karpuz ekmiş adam '80 bin lira masrafım var' diyor, iki liraya tarlada alan yok. Geçim sıkıntısı had safhada.

"Bu sıkıntılar bizi şair etti"

Ben kahveye gitmiyorum, sigaram yok, içkim yok hiçbir masrafım yok. Bu 12 bin 500 lira ile emekli geçinemez oldu. Biz ne yaptık? Ben çalışan bir insanım çocukluğumdan beri. Bu sıkıntılar bizi şair etti artık. Elimize kalem aldık belki birileri sesinizi duyar da buna bir çare olur gibisine bakalım ne demişiz. Biraz da kinaye anlayan anlar bunu."

Yazdığı şiiri de okuyan Tüysüz "Emekliyim nereden aldın demeyin/ Tomar tomar eurom jurom var benim/ Siz de biriktirin sakın yemeyin /Saray şato daha neler var benim/ Bütçeden alırım en büyük payı/Derya Deniz bir de yedi kıtayı/ Ve hatta sıraya koymuşum ayı/ Gezeceğim doya doya tur benim" dedi.

 

 

 

Kaynak: anka