(ANKARA)- Eski CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bugün yürürlüğe giren İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmeliği ile ilgili "İki yıl üst üste arazisini, tarlasını ekmeyen çiftçinin arazisi alınacak, kiraya verilecek. Peki kime kiraya verilecek? Muhtemelen bir başka çiftçiye değil, beşli çeteye kiraya verilecek...Çiftçiyi desteklemezsen, çiftçinin, mazotuna, gübresine, ilacına, tohumuna zam yapmaya devam eder çiftçinin ürününe de hiçbir zam yapmazsan 'Çiftçi, sen ekmiyorsun ben de senin arazini bir başkasına kiraya veriyorum' diyemezsin" dedi.

Yıldırım Kaya, Resmi Gazete'de bugün yayımlanan Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik'e tepki gösterdi. Ziraat odaları ve çiftçi örgütlerine çağrıda bulunan Kaya, "Eğer çiftçi örgütleri, çiftçiler bu konuda taleplerini yükseltmezse, bu siyasal iktidar 'ben bir karar aldım, aldığım karara da herkes hoşnut o zaman devam edeyim' diyecektir" ifadelerini kullandı. Kaya, şunları söyledi:

"Çiftçi, 115 bin lira masraf etmiş, 43 bin lira almış. Aradaki farkı sen mi ödeyeceksin?"

"Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, çiftçinin sorunlarını çözmemekte kararlı olduğunu bir kez daha gösterdi. Son çıkan yasaya göre, iki yıl üst üste arazisini, tarlasını ekmeyen çiftçinin arazisi alınacak, kiraya verilecek. Peki kime kiraya verilecek? Muhtemelen bir başka çiftçiye değil, beşli çeteye kiraya verilecek. Çiftçi arazisini neden ekmez? Neden Türkiye'de 30 milyon dönüm arazi ekilmiyor? 30 milyon dönüm arazi dediğimde belki bunu değerlendirmek mümkün olmayabilir; 30 milyon dönüm arazi demek, Trakya'nın üç katı büyüklüğünde bir arazi demek. Çiftçi bu araziyi niye ekmez? Eğer zarar ediyorsa, zararını da karşılayamıyorsa ekmez. Düşünün, şu gördüğünüz arazide ayçiçeği tarlaları var. Bu ayçiçeği ekilirken harcadığı parayla, şimdi hasat döneminde elde edeceği gelire baktığımızda arada bir uçurum var. Bu tarlalarda 60 dönüm araziye nohut ekti bir vatandaş. Vatandaşın nohuda harcadığı para; mazot, gübre, ilaç, tohum ve diğer masraflara baktığımızda 60 dönümlük yere 115 bin lira para harcamış. Peki nohudu sattığında kaç lira alır biliyor musunuz? 43 bin lira. Şimdi, çiftçiye diyorsun ki 'Sen ekmeye devam et' Peki, 115 bin lira masraf etmiş, 43 bin lira almış. Aradaki farkı sen mi ödeyeceksin?

"Bu yasa çıkararak çözülebilecek bir sorun değil. Çiftçiye sahip çıkacaksın"

Çiftçiyi desteklemezsen, çiftçinin mazotuna, gübresine, ilacına, tohumuna zam yapmaya devam eder, çiftçinin ürününe de hiçbir zam yapmazsan, 'Sen ekmiyorsun, ben de senin arazini bir başkasına kiraya veriyorum,' diyemezsin. Bu yasa çıkararak çözülebilecek bir sorun değil. Çiftçiye sahip çıkacaksın. Çiftçinin sahibi yok. Üreticiler domatesi tıra yüklemiş, kepçeyle tırdan döküyor. Neden? Para etmediği için. Manavdaki domatesin fiyatıyla tarladaki domatesin fiyatı arasında uçurum var. Bunu denetleyecek ve düzenleyecek olan siyasal iktidarın ta kendisidir. Bunları yapmayacaksın, daha sonra diyeceksin ki ‘Benim kafama esti, bir yasa çıkarttım. Bu yasaya göre senin arazine el koyuyorum’. Bu, çiftçinin sorununu çözmek yerine, çiftçinin arazisine el koyma politikasıdır. Buna asla izin verilmemelidir. Çiftçi örgütleri, özellikle ziraat odaları, bu yasaya karşı ses yükseltmelidir. Eğer çiftçi örgütleri ve çiftçiler bu konuda taleplerini yükseltmezse, bu siyasal iktidar ‘Ben bir karar aldım, aldığım karara da herkes hoşnut; o zaman devam edeyim’ diyecektir. Gelin hep birlikte bu arazilerimize sahip çıkalım, alın terimize sahip çıkalım. Çiftçinin kara gün dostu olan ofiste, kara gün dostu lafını kaldırmıştır.

"Çiftçi ayağa kalkarsa bu sorunlara hep birlikte çözüm buluruz"

Yabancı uyruklular polis mi yapılıyor? Açıklama Dezenformasyon'dan geldi! Yabancı uyruklular polis mi yapılıyor? Açıklama Dezenformasyon'dan geldi!

Bu siyasal iktidarın uygulamaları arpa ve buğdayda yüzde 12 zam verdi ama mazot, ilaç, gübre yüzde 100 zamlandı. O zaman çiftçi nasıl ekecek? Çiftçiyi desteklemeden, çiftçiye ek demek çok kolay. Hani derler ya, 'Oturduğun ahır sekisi, çağırdığın İstanbul türküsü.' Bu siyasal iktidarın yaptığı tam da budur. Çiftçi ayağa kalkarsa bu sorunlara hep birlikte çözüm buluruz, ama çiftçi halinden şikayet etmeye devam ederse, o zaman ne emeklinin sorununa çözüm üretilir, ne ücretli çalışanın sorununa çözüm üretilir, ne de işsizlere iş bulunabilir. Çiftçinin köyüne dönüp arazisini ekebilmesi için onun derdine dert ortağı olmak zorundasınız."

 

Kaynak: anka