HABER: MEHMET OFLAZ - KAMERA: CEMAL BERK AYTEKİN
(ANKARA) - CHP’nin 15. Olağan Kadın Kolları Kurultayı’nda konuşan başkan adayı Aylin Nazlıaka, "Bizler, Erdoğan'ın bize 'Taliban’la ters düşen yanımız yok' diyen gerici zihniyetine karşı laik, demokratik, çağdaş ve aydınlık bir Türkiye'nin savunucularıyız. Bizler kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede '3 kez boş ol' diyerek feshedilirken, bu hukuksuzluğa sonuna kadar direnenleriz" dedi.
CHP 15. Olağan Kadın Kolları Kurultayı, "Eşitlik ve Adalet" temasıyla bugün Ankara Congresium Kongre ve Sergi Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Kadın Kolları Başkan adaylarından Aylin Nazlıaka, kurultayda yaptığı konuşmada özetle şöyle konuştu:
"Bugün bizler burada ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partimizin ebedi liderimizin ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucuları olarak bir araya geldik. AK Parti iktidarının karanlığını aydınlığa çevirecek olanlar bugün burada bu salondalar. Bizler Kurtuluş Savaşı döneminde cepheye koşan Gördesli Makbule’nin, Halime Çavuş’un, Şerife Bacı’nın ve daha nicelerinin nesli olan kadınlar bugün buradalar. Bizler bugün buradayız. Sultanahmet Meydanı'nda ‘ey özgürlük’ diye haykıran Halide Edip Adıvar'ın, laik ve aydınlık bir Türkiye mücadelesinde katledilen Bahriye Üçok'un, hayatını kız çocuklarının okullaştırılmasına adamış olan Türkan Saylan'ın miras bıraktığı mücadelenin neferleri bugün buradalar.
"Bu işin peşini bırakmayacağız"
Sevgili kız kardeşlerim bizler, Erdoğan'ın bize 'Taliban’la ters düşen yanımız yok' diyen gerici zihniyetine karşı laik, demokratik, çağdaş ve aydınlık bir Türkiye'nin savunucularıyız. Bizler kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi bir gecede ‘3 kez boş ol’ diyerek feshedilirken bu hukuksuzluğa sonuna kadar direnenleriz. 6284'ün budamaya kalkanlara, Medeni Kanunu sil baştan yazmaya kalkanlara ve her türlü haklarımızı gasp etmeye çalışanlara haddinizi bilin diyenleriz. AKP'nin soyadı dayatmasına hayır diyenleriz. Vekillerimizle birlikte hep birlikte mücadele verdik. Bu konunun peşini asla ama asla bırakmayacağız.
Kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmesinin önünü açan 4+4+4 sistemini reddeden, anaokuluna zorunlu mescidi ÇEDES uygulamasıyla dayatanları ifşa edenler bizleriz. Çocuk işçiliğini devlet eliyle yaygınlaştırılmasına hizmet eden MESEM'lerde 1 yılda 11 çocuğun hayatının kaybedilmesi konusunda sessiz kalmayan, sesini yükselten, isyan eden bizleriz. Türkiye'de 2,5 milyon okuma-yazma bilmezken eğitimde fırsat eşitliğini savunanlar bizleriz. Verileri makyajlamakla ustalaşan TÜİK, kadınların ev içi işlere erkeklere kıyasla 5 katı kadar zaman ve emek koyduğunu söylüyor. TÜİK bunu söylüyorsa siz gerçek verinin ne kadar daha vahim olduğunu tahmin edebilirsiniz. Yine TÜİK'e göre geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 34. Aynı işi yapan kadınla erkek arasındaki ücret farkı yüzde 20. İşte durum buyken kadın istihdamını arttıran politikalar üretenler bizleriz. Kadınlar eşit işe, eşit ücret almalı asla ve asla kayıt dışı çalıştırılmamalı diyerek kadın mücadelesini, emek mücadelesiyle yoğurarak yükseltenler yine bizleriz.
"Hepimiz güçlüyüz"
Kadınlara 3-5 çocuk dayatıp, kuluçka makinesi gibi görenlerin karşısında dağ gibi duranlarız bizler. Kadınların etek boyundan rujunun rengine, kaç çocuk doğuracağından saat kaçta sokağa çıkacağına ve hayatındaki verdiği birçok karara karışanlara karşı sizler, bize sınır çizemezsiniz. 'Benim bedenim, benim kararım' diyen yine bizleriz. Hepimiz güçlüyüz. Güç sende arkadaşım, aynaya bak güç sende. Hepimiz güçlüyüz"