(ANKARA)- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP Ankara İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda parlamenter sisteme vurgu yaparak, "Ben tüzük kurultayında özellikle parlamenter sisteme geçiş konusunda çok kuvvetli söylemlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu bizim olmazsa olmazımız olmalı" dedi. Yavaş, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarıyla ilgili de “ Bizler ‘kazandığımız belediyelerde insanları nasıl rahat ettiririz’ diye uğraşırken açıkçası bu tartışmalara çerez olmak, meze olmak hiç hoşumuza gitmiyor. Bunların tamamen CHP içerisinde iç çatışma yaratmaktan başka gaye gütmediğinin herkes tarafından bilinmesini ve bizim de asla bunların içerisinde olmayacağımızın bilinmesini istiyorum” diye konuştu.
CHP Ankara İl Danışma Kurulu Toplantısı bugün yapıldı. Toplantıya CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ve partililer katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ümit Erkol, yerel seçimlerdeki başarılar dolayısıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP örgütleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve ilçe belediye başkanlarını tebrik etti.
Erkol: "CHP'li bir belediye başkanını Çankaya Köşkü'nde göreve başlatacağız"
Erkol, 31 Mart akşamına ilişkin, "Bir mutluluk tablosu çizilmeye başlandı o gece. Bu tablonun eksik kalan kısımları var. Bu eksik kalan kısımları da inşallah en geç 2028'de ama çok büyük bir ihtimalle yapılacak bir erken genel seçimle tamamlayacağız. Türkiye birleşmenin, barışmanın, huzur içerisinde dayanışmanın ne olduğunu öğrenecek. CHP'li bir belediye başkanını Çankaya Köşkü'nde göreve başlatacağız. Yeniden parlamenter sisteme dönmek için önemli adımlar atacağız ve ülke bir kez daha 1 Nisan sabahına uğradığı gibi mutlu bir güne uyanacak, kırmızı bir Türkiye'ye uyanacak" diye konuştu.
Toplantıda konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da sözlerine, Büyük Taurruz, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlayarak başladı.
İktidarın politikalarını eleştiren Yavaş şunları söyledi:
“2002’den beri devam eden bir iktidar var. Gelirken çok iddialı geldiler. O günkü ekonomik sıkıntıların üstüne bunları konuşmak suretiyle halkın fakirliğini, yoksullarını göstermek suretiyle ‘yoksulluğu ortadan kaldıracağız’ demişlerdi...Toplumdaki çürüme ahlaki çürümenin yanında kurumların çürümesiyle de sonuçlanıyor. Her yere üniversite açıldı ama oralara gönderecek öğretim görevlisi ve ders verilecek imkanlar da yoktu. Her yerde üniversite açılmasıyla övünüldü. Bu üniversitelere o çocuklar başlarken zaten iş bulamayacağı başından belliydi ancak bu kadar çok üniversite açılmasının tek sebebi beş yıl daha gençlerin iş istemesinin önüne geçmekti. Sonuçta bu okulu bitiren çocukların ümitleri kırıldı. ‘YÖK’ü kaldıracağız’ dediler, YÖK kendilerinden olunca kullanmaya devam ettiler.
“Arjantin gibi olmadıysak bunun en büyük sebebi CHP’li belediyelerdir”
Ekonomiyi anlatmaya gerek yok, sokağa çıktığınızda görüyorsunuz. Gerçekten CHP’li belediyeler yeniden sosyal belediyeciliği kamuoyuna sunmasalardı belki gerçekten toplumda çok büyük ayrışmalar olacaktı. Bir Arjantin gibi olmadıysak bunun en büyük sebebi CHP’li belediyeler ve onların sosyal devlet uygulamalarıdır.
Düzenli şekilde 30 aya yaklaştı 200 bin ailenin evine et giriyor. Proteinle beslenemeyen çocuklar evine et girmeyen çocuklar öğrenim güçlüğü yaşıyorlar. Isıtma, kırtasiye ulaşım yardımlarımız var inşallah iktidar değiştikten sonra bu devlet politikası haline getirilecektir. Yurt dışında bir çok yere işsizlik maaşı ödüyor. Bunun gibi sosyal desteklerle inşallah bundan sonra sokak kenarlarında dilenen insanlar görmeyeceğiz.”
"parlamenter sisteme geçiş konusunda kuvvetli söylemelere ihtiyaç var"
Yavaş konuşmasında parlamenter sistem ve kuvvetler ayrılığına da vurgu yaptı. Yavaş şöyle konuştu:
“1885’te söylenmiş ‘Fazla güç insanı bozar’ diye… Montesquieu bundan kaç yüzyıl sonra kuvvetler ayrılığından bahsetmiş bugün kuvvetler ayrılığından bahsetmenin imkanı yok. Parlamento işlevsizleştirildi. Artık ne talimat giderse kararnamelerle idare ediliyor. Ben tüzük kurultayında özellikle parlamenter sisteme geçiş konusunda çok kuvvetli söylemlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu bizim olmazsa olmazımız olmalı. Çünkü, şahsen ben böyle bir gücü istemem. Böyle bir güç hiç kimsenin hakkı da haddi de değildir böyle bir güç. Biz Cumhurbaşkanı da olsak belediye başkanı da olsak biz halkın verdiği vergilerden maşını alan insanlardan öte bir şey değiliz. O zaman onlardan aldığımız yetkiyi kullanırken keyfi bir şekilde ve denetimsiz bir şekilde kullanma hakkımız yoktur. Bunun için fren denge sisteminin bir an önce açıklanması suretiyle parlamenter sisteme dönüş konusunda kuvvetli, güçlü bir şekilde açıklamalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Çünkü vatandaşta şöyle bir endişe var, yerine gelen de bu yetkileri kullanırsa diye bir endişe ki bu bizim biliyorsunuz, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde halkımıza taahhüdümüzdür.”
“Her şeyi bir kenara bırakın tarımı destekleyin”
Yayımlanan yönetmelikle tarım desteklerinin kaldırılmasını eleştiren Yavaş, “Bu nasıl bir aymazlıktır. Her şeyi bir kenara bırakın tarımı destekleyin. Tarlada 8, pazarda 80 lira. Siz zarar eden, maliyetini karşılayamayan çiftçinin tarım desteklerini kesiyorsunuz. Biz geçtiğimiz beş yılda olduğu gibi çiftçimizin üretmesi, vatandaşımızın da ucuz mala ulaşması için aynen desteklerimize devam edeceğimizi bunun ileride hükümet politikası olarak ileride de olacağını duyuruyoruz.”
“Türkiye’de bir rövanş yargısı var”
Sokak röportajları ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle yapılan tutuklamalara dikkat çeken Yavaş, yargı sistemini eleştirerek, “Yargı bir sopa gibi kullanılıyor. Bunun üzerine bir de sosyal medya yargısı başladı. Hukuk düzgün işlese hiç kimse sosyal medya yargısı yüzünden birilerini infaz etme yoluna giremeyecek. Uzun yıllardır Türkiye’de bir rövanş yargısı var. ‘Onlar yaptı biz de yapalım’ diye bunun ortadan kaldırılmasının yolu tam bağımsız yargının oluşturulmasıdır. Eğer öyle olmazsanız sözünden, kendisinden çekindiğiniz başta Ekrem İmamoğlu ve eski Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu açtığınız davalarla önünü kesmeye çalışırsınız” diye konuştu.
“Bu tartışmalara çerez olmak meze olmak hiç hoşumuza gitmiyor”
Yavaş konuşmasında son dönemde yaşanan cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarına da değindi. Yavaş şunları söyledi:
“Son günlerde sürekli olarak cumhurbaşkanlığı tartışmaları var. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. 2019’da 2024 seçimlerine kadar üstlerine vazife gibi yandaş olarak tabir edilen televizyonların tek konusu ‘aday kim olacak’ deyip fitne çıkarıp insanları birbirine düşürmekti. Gene başladılar. Ortada fol yok, yumurta yok. Bizler ‘kazandığımız belediyelerde insanları nasıl rahat ettiririz’ diye uğraşırken açıkçası bu tartışmalara çerez olmak meze olmak hiç hoşumuza gitmiyor. Bunların tamamen CHP içerisinde iç çatışma yaratmaktan başka gaye gütmediğinin herkes tarafından bilinmesini ve bizim de asla bunların içerisinde olmayacağımızın bilinmesini istiyorum.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün kazandığı zaferleri bir tek tweetle kutlamayan insanların bu ülkeyle bağı gerçekten tartışmalıdır”
Konuşmasında ülke bütünlüğü ve bölücülükle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yavaş, milli bayramları kutlamayan partilere de eleştiriler yöneltti. Yavaş şöyle konuştu:
“Bu coğrafyada bin yılı aşkın birlikte yaşıyoruz. Bizi bir arada tutan ortak kültürümüz. Yıllardır her türlü fitneyi sokmak istediler, işte olmuyor, yapamıyorsunuz. Çünkü, bu millet birbirini seviyor, birbiriyle kaynaşmış. Ortak değerleri üzerinde bin yıldır devam ediyor, aynı apartmanda aynı iş yerinde çalışıyor. Kim ne derse desin kimse kulak vermiyor, bu bir vakıadır. Dolayısıyla bizi bölme çalışmaları hiçbir zaman başarılı olamayacak. Ben büyük çoğunluğun bölünme falan istemediğine de kalben inanıyorum. Ancak şunu söyleyeyim. Milli bayramlarımız kutlanıyor, kutlamayan iki tane parti var. Eğer biz milli ve dini bayramlarımızda ortaklaşamıyorsak burada bir sorun var ve bunlara mesafe konması gerektiğini düşünüyorum. Öçlü Sayın Genel Başkanımızın söylediği ölçü. Türk Milli Takımı, içerisinde herkes var. Bu başarılı olduğunda sevinip ayağa kalkan herkesle bir ve beraber olmaya hazırız. Voleybol da aynı şekilde, milli bayramlarımız da aynı şekilde. Çünkü, Mustafa Kemal Atatürk’ün kazandığı zaferleri bir tek tweetle kutlamayan insanların bu ülkeyle bağı gerçekten tartışmalıdır.”